15. Ceza Dairesi 2013/31727 E. , 2016/3232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : a-Sanık ... hakkında; TCK"nın 155/2, 62, 52/2-4, 51, 53. maddeler gereğince mahkumiyet
b-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."un mahkumiyetine, diğer sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."un, işleyip iade etmek üzere değişik tarihlerde katılanlardan takoz altın almasına rağmen, aldığı bu altınları iade etmeyip uhdesinde tutmak suretiyle ortadan kaybolduğu, sanık ..."ın, sanık ..."dan altınları alarak işleyen kişi olduğu, diğer sanıkların da sanık ..."ın yanında çalışan akrabaları oldukları, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların suçu işlediklerine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı şeklindeki olayda;
Yapılan yargılama sonunda, suçun sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin, herhangi bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, bu hususun, koşullarının oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ve katılan beyanları ile dosya kapsamına göre, suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında sonuç olarak üç kere ayrı ayrı 10 ay hapis cezasına hükmedilmesine rağmen, erteleme ile ilgili bölümde bu kez “birer yıllık hapis cezalarının ertelenmesine” ifadesinin yazılması suretiyle hükümlerde karışıklığa neden olunması,
3-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesi gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısımların çıkartılması, hükümlerin erteleme ile ilgili kısmında yer alan “birer yıllık hapis cezalarının ertelenmesine” ifadesinin çıkartılarak, “onar aylık hapis cezalarının ertelenmesine” ifadesinin eklenmesi ile hüküm fıkralarından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "100 gün", "83 gün" ve "1.660 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün" , "4 gün" ve "80 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın hüküm tarihinden sonra 25/01/2012 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen 10/04/2016 tarihli nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.