20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/3323 Karar No: 2014/5929 Karar Tarihi: 02.06.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/3323 Esas 2014/5929 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/3323 E. , 2014/5929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Bölgede 2008 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında ... Köyü, 143 ada 207, 208 ve 209 parsel sayılı sırasıyla 4560,65 m2, 4521,01 m2 ve 4589,63 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden tarla ve zeytinlik niteliğiyle ayrı ayrı davalılar adına tesbit edilerek tapuya kaydedilmişlerdir.Davacı Hazine, 14.04.2009 günlü dava dilekçesiyle; çekişmeli yerlere komşu olan 143 ada 206 nolu parsel hakkında kadastro mahkemesinde açtıkları davada kadastro mahkemesinin 2008/227 - 279 sayılı kararı ile taşınmazın vergi kaydı olduğu ve bu vergi kaydının dava konusu 143 ada 206 sayılı parselle birlikte 143 ada 207, 208 ve 209 sayılı parsellere de uyduğunun belirlendiğini, çekişmeli taşınmazların ormana sınır olup orman niteliğinde bulunduklarını ileri sürerek vergi kayıt miktar fazlalıklarının tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, çekişmeli taşınmazların senetsizden tespit edildiği ve kadastro mahkemesinin 2008/227 sayılı dosyasında davalıların dayandığı 1937 tarih ve 2210 tahrir numaralı vergi kaydının sınırlarının ...ve ...olduğu genişletilebilir sınırlar içermediği anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 02/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.