Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5712
Karar No: 2012/12069
Karar Tarihi: 10.12.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/5712 Esas 2012/12069 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/5712 E.  ,  2012/12069 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil


    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.12.2011 gün ve 87/1083 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı vekili, 170 ada 323 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin babasına ait iken ölümü ile diğer mirasçıların ailenin büyüğü olması nedeniyle miras paylarını müvekkiline devrettiğini ve elli yılı aşkın zamandır eklemeli olarak müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak, dava konusu 170 ada 323 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine vekili; nizalı taşınmazın davacı adına tespit gören dava dışı 170 ada 174 parsele uygulanan vergi kaydının batı sınırını mera okuması nedeniyle miktar fazlası olarak Hazine adına tescil edildiğini ve taşınmazın öncesinin mera olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Dava konusu 170 ada 323 parsel sayılı taşınmaz, 170 ada 174 parsele revizyon gören 1936 tarih 458 ve 459 numaralı vergi kaydının batı sınırını “mera” okuması nedeniyle, 10.05.2000 tarihinde, kadastro yoluyla davalı adına tespit edilmiş ve tutanağın itirazsız kesinleşmesiyle tespit gibi tescili yapılmıştır.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından özellikle, keşif yerinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; dava konusu taşınmazın davacının dedesi Hüseyin ve dedesinin kardeşi Musa tarafından kullanıldığı, daha sonra davacının babası Yakup tarafından kullanılmaya devam edildiğini bildirmekle birlikte, taşınmazın davacıya intikal şekli hakkında herhangi bir açıklama yapmamışlardır. Bu husus tahkikat hakimi tarafından da sorulup belirlenmemiştir.
    6100 sayılı HMK.nun 194/1.maddesinde; “…taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar…” hükmüne yer verilmiştir. Davanın doğru biçimde sonuçlandırılması için davanın ne olduğunun anlaşılması gerekir. Mahkemece, dilekçenin içeriğine göre davacının isteğini ve amacını belirleyip uyuşmazlığın ona göre çözüme kavuşturulması gerekir. Davanın niteliği anlaşılamadan hangi kanuni düzenlemeye göre sonuçlandırılacağı noktasına ulaşılamaz. HMK.nun 33(1086 sayılı HUMK.nun 76) maddesine göre, davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. Hakim tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçesinde kullandıkları nitelendirme ile bağlı değildir. HMK.nun 31(1086 sayılı HUMK.nun 75/2) maddesinde, hakimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceğini düzenlemiştir. Aynı kanunun 147 ve 169(1086 sayılı HUMK 213/1, 230) maddelerine göre de, tahkikat hakiminin iki tarafı veya vekillerini çağırarak davanın maddi olguları hakkında beyanlarını alabileceği belirtilmiştir.
    İddianın ileri sürülüş şekline göre; davacı vekili, dava konusu taşınmazın tamamının adına tescili isteğinde bulunmuştur. Bu açıklamaya göre, davanın tereke adına açılmadığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Eldeki dava, mirasçılık sıfatı olmayan üçüncü kişiye karşı açılmıştır.
    Hal böyle olunca, öncelikle taşınmazın oluşumundan itibaren kim tarafından kullanıldığı, muristen davacıya devir şekli (taksim, bağış, satış v.s.) üzerinde durulması dava şartı bakımından önemlidir. Dava şartı, kamu düzeni ile ilgili olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi taşınmazın davacıya geçiş şekli mahkemece kendiliğinden araştırılıp belirlenmelidir. Mahkemece; belirtilen usul hükümleri uyarınca tereke adına dava açmayan davacıdan bu devir hakkında açıklama istemesi, taksim, bağış, satış vs. gibi nedenlerden birine dayanması durumunda, bu hususu kanıtlaması için süre ve imkan verilmesi, bundan sonra, iddianın ileri sürülüş şekline, toplanan delillere ve getirtilecek mirasçılık belgesine göre öncelikle dava şartı üzerinde durulması, çekişme konusu taşınmazın halen elbirliği mülkiyetinde olduğunun anlaşılması durumunda, davacı tereke adına dava açmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi, aksi durumda ise dosya içeriğine ve toplanacak delillere göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, belirsiz olan bu durum açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle, davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine yer olmadığına ve taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi