Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2363
Karar No: 2014/6527
Karar Tarihi: 20.05.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/2363 Esas 2014/6527 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/2363 E.  ,  2014/6527 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.06.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 20.05.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    (Muhalif)



    KARŞ I OY
    Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dairemizin 2012/9368 Esas 2012/11543 Karar sayılı 11.10.2012 günlü bozma ilamında da belirtildiği üzere; dava ehliyeti davada taraf olma
    ./..
    2014/2363-6527 -2-
    ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın “Tarafta iradî değişiklik” başlıklı 124. maddesi gereğince;
    Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
    Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
    Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
    Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde ise; gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişi taraf ehliyetini yitireceğinden aleyhine dava açılamaz ise de; yukarıda belirtildiği üzere maddi hatadan dolayı muhatabın yanlış gösterilmesi, davacının tüm özeni göstermesine rağmen dava açacağı kişiyi doğru tespit edememesi, kısa süre önce kendisiyle işlem yapılmış ya da sadece vekiliyle muhatap olunmuş bir işlemden sonra muhatabın ölmesi durumlarında yanlış taraf gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı değilse ortaya çıkan dava ilişkisi sebebiyle daha üstün bir yarar dikkate alınarak yargılamaya gerçek tarafla devam edilmelidir.
    Bu durumda mahkemece, ölen kişinin veraset belgesi ile belirlenen tüm mirasçılarına dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle davanın esasına girilmesi gerekir.
    Somut olayda, davalı ... tapu kayıt maliki olup dava tarihinden önce 07.11.2007 tarihinde vefat ettiği ve kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı, ölü kişinin taraf ehliyetinin bulunmadığında uyuşmazlık yoktur.
    Uyuşmazlık, ölü kişi aleyhine dava açılması halinde veraset ilamı ile saptanacak mirasçılarının davaya dahil edilerek yargılama yapılıp yapılmayacağı ve bu durumun yargılamayı uzatmaya yönelik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davacı kurum tapu kayıtlarında mevcut kayıt durumuna göre dava açmıştır. Dava tarihindeki kayıtlara göre, taşınmaz maliki ... olup
    ./..
    2014/2363-6527 -3-
    07.11.2007 tarihinde vefat etmiş olmasına rağmen mirasçıları tarafından intikal işlemleri yaptırılmamıştır. Bu durumda, davacı tarafın dava açacağı kişiyi tespiti yönünden gerekli özeni göstermemesinden söz edemeyiz. Davanın ölü kişi aleyhine açılmış olması davacının kötü niyetinden değil tamamen maddi bir hatadan kaynaklanmaktadır. Kaldı ki, davacı kurum tapu malikinin ölü kişi olduğunu haricen tespit etse dahi gerçek mirasçılar ancak veraset ilamı ile saptanabilir. Davacı taraf mahkeme tarafından verilmiş bir yetki belgesi olmaksızın tapu maliki ..."ün mirasçılarını tespit için dava açamaz. Nitekim Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin emsal bir olay için verdiği 2012/2679 Esas 2012/2110 Karar sayılı ve 29.02.2012 tarihli bozma ilamında da 6100 sayılı Yasanın 124. maddesi uyarınca değerlendirme yapılması yönünde yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    O halde mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 124. maddesi uyarınca davalı ..."ün gerçek mirasçılarının tespiti ile taraf teşkilinin sağlanması yolunda davacı tarafa yetki ve süre verilip taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmayıp kararın bozulması gerekir.
    Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi