Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2018/87
Karar No: 2021/351
Karar Tarihi: 28.01.2021

Danıştay 13. Daire 2018/87 Esas 2021/351 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/87
Karar No : 2021/351

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

2- …Ticaret A.Ş. (…)
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
Mülkiyeti Hazine'ye ait, Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … no.lu parselde bulunan taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına, satış yöntemiyle özelleştirilmesine ve satışın varlık satışı suretiyle gerçekleştirilmesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının ve bu karara istinaden söz konusu taşınmazın ...ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü'nce satış ihalesine çıkarılmasına ve ihalenin 28/11/2011 tarihinde gerçekleştirilmesine yönelik işlemin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
İhaleye konu taşınmaza ilişkin olarak açılan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili davasının devam ettiği, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca, anılan taşınmazın doğrudan kendisine satışı için talepte bulunulduğu, Hazine'ye ait taşınmazın özelleştirilemeyeceği, taşınmaz satışında 4706 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca ...'a söz konusu taşınmazı satış yetkisi verilmesinin ve taşınmazın ihaleye çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALILARIN SAVUNMASI :
... Başkanlığı tarafından, öncelikle usule ilişkin olarak, derdestlik nedeniyle davanın reddi gerektiği; davacının dava açma ehliyeti ve davayı açmakta menfaati bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği; ihale işleminin kesin ve yürütülebilir bir işlem olmadığı ileri sürülmektedir.
Esasa ilişkin olarak ise, davacı tarafından adli yargıda açılan davada, taşınmaza ilişkin tasarruf yetkisini kısıtlayıcı bir karar verilmediği, taşınmaz üzerinde herhangi bir tedbir kararının bulunmadığı, 4706 sayılı Kanun'un 4. maddesi çerçevesinde yapılan başvurunun ilgili idareye satış yükümlülüğü getirmediği, bu kapsamda yapılacak taşınmaz satışının da sadece 5.000 m2'ye kadar olabileceği, ihaleye konu taşınmazın ise 18.184 m2 yüzölçümüne sahip olduğu, dava konusu işlemlerin mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği savunulmuştur.
... tarafından, öncelikle usule ilişkin olarak, davanın dava açma süresinden sonra açıldığı, süreden reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
Esasa ilişkin olarak ise, davacı tarafından adli yargıda açılan tapu iptali ve tescili davasında taşınmazın ihalesine engel bir karar verilmediği, ihaleye konu taşınmazın tapuya kayıtlı bir taşınmaz olduğu, tapuya kayıtlı taşınmazlarda zilyetlik iddiasının hukukî bir değer taşımadığı, işlemin hukuka uygun olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ :
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı yönünden kesin hüküm nedeniyle davanın incelenmeksizin reddi; mülkiyeti Hazine'ye ait, Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, ...ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü'nce 28/11/2011 tarihinde gerçekleştirilecek satış ihalesine çıkarılmasına ilişkin işlemi yönünden ise, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'NUN DÜŞÜNCESİ :
Dava, Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … nolu parselde bulunan mülkiyeti Hazine'ye ait taşınmazın, özelleştirme kapsam ve programına alınmasına, satış yöntemiyle özelleştirilmesine ve satışın varlık satışı suretiyle gerçekleştirilmesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının ve bu karara istinaden ...ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü'nce 28/11/2011 tarihinde gerçekleştirilecek söz konusu taşınmazın satış ihalesinin iptali istemiyle açılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesi, 1. fıkrası, (ı) bendinde "Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması" hükmüne yer verilmek suretiyle doğrudan dava açma şartları arasında "derdestlik" de sayılmış, Kanun'un 115. maddesinde ise, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi hâlinde davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda "derdestlik" müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun'un 31. maddesinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması hâlinde, ikinci davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenemeyeceği usul hukukunun genel ilkelerindendir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu işlemlerden … tarih ve … sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının, anılan taşınmazın özelleştirme kapsam ve proğramına alınmasına ilişkin kısmının iptali istemiyle 07/10/2011 tarihinde ... İdare Mahkemesi'nde açılan davanın sonucunda; Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 16/03/2017 tarih ve E:2014/1757, K:2017/673 sayılı kararıyla, işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından, tarafları ve konusu aynı olan, anılan taşınmazın özelleştirme kapsam ve proğramına alınması işleminin iptali istemi yönünden, belirtilen davanın açılmasından sonra ve görülmesi sırasında 22/03/2012 tarihinde aynı işlemi de içerecek şekilde açılan bu davanın belirtilen kısmının derdestlik nedeniyle esasının incelenmesine hukuki imkân bulunmamaktadır.
Davanın diğer kısımlarına gelince;
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 1/(A) maddesinde, bu Kanun'un amacının, Kanun'un uygulamasında "kuruluş" adı ile anılacak olan ...genel ve katma bütçeli idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların ve kamu iktisadi teşebbüslerinden kamu iktisadi kuruluşlarının gördükleri kamu hizmetleriyle doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının ve iştiraklerindeki paylarının... ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş, 2. maddesinde, özelleştirme uygulamalarındaki ilkeler sayıldıktan sonra, son fıkrasında, Kanundaki amaç ve ilkeler doğrultusunda alınacak kararlarda öncelikler ile bunların tabi olacağı özelleştirme uygulamalarına ilişkin esas ve usullerin, kuruluşların nitelikleri ve ülke ekonomisinin gerektirdiği şartlar da dikkate alınarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca (Kurul) belirleneceği kurala bağlanmış; 3. maddesinde ise, 1. maddede sayılan kuruluşların özelleştirme kapsam ve programına alınmasının; kuruluşların, satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayrî ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin Kurul'un görevleri arasında olduğu kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun'un "Özelleştirme Yöntemleri, Değer Tespiti, İhale Yöntemleri" başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinde özelleştirme yöntemleri, (B) bendinde değer tespiti, (C) bendinde ihale komisyonlarının oluşumu ile ihale usul ve işlemleri açıklanmıştır. Buna göre, özelleştirme programına alınan kuruluşların değer tespiti çalışmalarının bu Kanun'a göre idarece oluşturulan değer tespit komisyonları tarafından yürütüleceği; değer tespit komisyonunun değer tespit çalışmalarını, özelleştirilecek kuruluşun niteliği, gördüğü hizmetin özelliği, gelecekteki nakit akımı potansiyeli, faaliyette bulunduğu sektör ve pazarın özellikleri, sahip olduğu sınaî, ticarî ve sosyal tesisler, makine araç ve gereçler, teçhizat, malzeme ve hammadde ile yarı mamul ve mamul madde stokları, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, vasıfları ve hâlihazır durumları, senetli ve senetsiz bütün alacak ve borçları ile bilumum hak ve yükümlülükleri ve özelleştirilecek kuruluşa uygulanacak özelleştirme yöntemini de dikkate alarak uluslararası kabul görmüş olan; indirgenmiş nakit akımları (net bugünkü değer), defter değeri, net aktif değeri, amortize edilmiş yenileme değeri, tasfiye değeri, fiyat/kazanç oranı, piyasa kapitalizasyon değeri, piyasa değeri/defter değeri, ekspertiz değeri, fiyat/nakit akım oranı metodlarından en az ikisini uygulamak suretiyle yürüteceği; bu maddenin (A) bendinde yer alan özelleştirme yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin ihale işlemlerinin bu Kanun'a göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütüleceği; ihale usulleri arasında sayılan pazarlık usulünün kuralları da, "İhalelere birden fazla teklif sahibinden kapalı zarf içerisinde teklif almak şartıyla başlanabilir... Teklif sahipleri ile birden fazla pazarlık görüşmesi yapılabilir. Pazarlık görüşmeleri teklif sahipleri ile ayrı ayrı yapılır. Pazarlık görüşmelerinin, ihalenin herhangi bir aşamasında pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahipleri ile müştereken yapılmasına komisyonca karar verilebilir. Komisyonca, pazarlık görüşmeleri sırasında ortaya çıkabilecek yeni durumlar karşısında, rekabete engel teşkil etmemek, ihale ilânında ve/veya şartnamede yer alan hususlara aykırı olmamak ve pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahiplerine eşit olarak uygulanmak kaydı ile yeni esaslar belirlenebilir. Komisyonca gerekli görüldüğü takdirde ihale, pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile açık artırma suretiyle sonuçlandırılabilir. Bu husus ilânda ve/veya şartnamede belirtilir. Görüşmeler komisyon tarafından bir tutanakla tespit edilir, tutanak komisyon üyeleri ve teklif sahiplerince imzalanır." şeklinde kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazın Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla, özelleştirme kapsam ve programa alınmasına karar verildiği, devam eden süreçte taşınmazların bedelsiz olarak ...ve Ticaret A.Ş.'ye (...) devredildiği, taşınmazın değerleme ve diğer satışa hazırlık işlemleri ile ihalenin ... tarafından gerçekleştirildiği, 28/11/2011 tarihinde nihaî pazarlık görüşmeleri yapılan ihale sonucunda, taşınmazın 12.020.000,00-TL bedelle ihale edildiği, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile ihalenin onaylandığı anlaşılmaktadır.
4046 sayılı Kanun'a göre, idarelerin kamu hizmetleriyle doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının özelleştirme kapsamına alınması konusundaki yetki Özelleştirme Yüksek Kurulu'na verilmiş olup; herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan Hazine taşınmazının satış yöntemiyle özelleştirmeye tâbi tutulmasında Kanun'un amacına aykırılık bulunmamaktadır.
Anılan taşınmazın boş ve atıl durumda olduğu, herhangi bir kamu hizmeti ile ilgisinin bulunmadığı, Antalya/Manavgat'ın turizm potansiyeli ile gelişme durumu dikkate alınarak bulunduğu konum ve değeri ile özelleştirme amacı birlikte değerlendirildiğinde, satışın varlık satışı olarak gerçekleştirilmesine karar verilmesinde, 4046 sayılı Kanun'un öngördüğü ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak amacına, özelleştirme ilkelerine ve Kanuna aykırı bir yön bulunmadığı görülmektedir.
Dava konusu taşınmazın ihale şartnamesinde belirtilen usul ve koşullarla yukarıda belirtilen Kanun hükümlerine uygun olarak ihaleye çıkarıldığı ve 28/11/2011 tarihinde nihaî pazarlık görüşmelerinin yapıldığı, değer tespit komisyonu ile ihale komisyonunun oluşumunun Kanun'a uygun olduğu, danışmanlık hizmeti veren firma tarafından ekspertiz değeri ve tasfiye değeri metotları uygulanarak değerleme raporu hazırlandığı, bu değerleme raporunda tasfiye değeri yöntemi uygulanmasıyla bulunan 11.949.550,32-TL'nin referans değer olarak alındığı, son teklif verme tarihi itibarıyla 3 teklif alındığı, yapılan nihaî pazarlık görüşmeleri sonucunda tekliflerin sırasıyla; 12.020.000,00-TL, 11.900.000,00-TL ve 8.650.000,00-TL olduğu, ihale komisyonunun … tarih ve … sayılı kararıyla taşınmazın en yüksek teklif sahibine ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına, anılan teklif sahibinin satış sözleşmesini imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde geçici teminatın irat kaydedilerek ihalenin iptal edilmesine karar verildiği, ihalenin … tarih ve … sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile onaylandığı görülmektedir.
Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerle; anılan ihale sürecinin ve ilgili mevzuatın incelenmesinden; Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının anılan taşınmazın satış yöntemiyle özelleştirilmesine ve satışın varlık satışı suretiyle gerçekleştirilmesine ilişkin kısımlarında ve bu karara istinaden ...ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü'nce 28/11/2011 tarihinde söz konusu taşınmazın satış ihalesinin gerçekleştirilmesini öngören dava konusu işlemde anılan kamu hizmetinin gereklerine ve hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın … tarih ve … sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının dava konusu taşınmazın özelleştirme kapsam ve proğramına alınmasına ilişkin kısmının derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine, davanın diğer kısımlarının ise reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile, mülkiyeti Hazine'ye ait Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … no.lu parselde bulunan taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına, söz konusu taşınmazın satış yöntemi ile özelleştirilmesine ve satışın varlık satışı suretiyle gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı yazısında, Başkanlık Makamının … tarih ve … sayılı Oluru ile, özelleştirme kapsam ve programında bulunan mülkiyeti Hazine'ye ait Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaz bedelsiz olarak ...ve Ticaret A.Ş. (...)'a devredilerek, anılan taşınmazın satış yöntemiyle özelleştirilmesi konusunda ...'a yetki verilmiştir.
... Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı Oluru ile, taşınmazın "Varlık Satışı" yöntemi uygulanmak suretiyle "Pazarlık Usulü" ile özelleştirilmesi için ihale ilanına çıkılmasına karar verilmiştir.
04/11/2011 tarih ve 28105 sayılı Resmî Gazete'de ihale ilanının yayımlanması üzerine, söz konusu taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına, satış yöntemiyle özelleştirilmesine ve satışın varlık satışı suretiyle gerçekleştirilmesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ... sayılı kararının ve bu karara istinaden söz konusu taşınmazın ... Genel Müdürlüğü'nce 28/11/2011 tarihinde gerçekleştirilecek satış ihalesine çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Davacı tarafından, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle Dairemizin 2014/1757 sayılı esasına kayden açılan davada, Dairemizin 16/03/2017 tarih ve E:2014/1757, K:2017/673 sayılı kararı ile, davanın reddine karar verilmiş; anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 05/10/2017 tarih ve E:2017/2136, K:2017/2917 sayılı kararı ile kesin olarak onanmasına karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
1- Davalı ... Başkanlığı tarafından, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, davaya konu taşınmazla ilgili olarak davacı tarafından adli yargıda açılan tapu iptali ve tescil davasının, işbu davanın açıldığı tarih itibarıyla devam ettiği anlaşıldığından, dava konusu işlemler ile davacının makûl menfaat alâkasının, dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı idarelerin usule yönelik diğer itirazları geçerli görülmemiştir.
2- Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının incelenmesi:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak belirtilmiş; 115. maddesinin 1. fıkrasında, "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler."; 2. fıkrasında "Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. ..."; 303. maddesinin 1. fıkrasında, "Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir."; 2. fıkrasında ise, "Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder." kurallarına yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un 114. maddesinin gerekçesinde, "... Maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde ise aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının bir dava şartı olduğu hususuna yasal çerçevede açıklık kazandırılmıştır. Derdestlik gibi kesin hüküm itirazı da, "ne bis idem" (aynı fiilden ötürü bir kişi ancak bir kez yargılanabilir) kuralını temel alır. Kesin hüküm itirazı, maddî anlamda kesin hükmün menfi etkisiyle ilişkili bir itiraz konumundadır. Burada sözü edilen maddî anlamda kesin hükmün menfi etkisinden maksat, karara konu kılınan uyuşmazlığın yeni bir davanın konusunu oluşturamaması; oluşturmuşsa böyle bir davanın dinlenmeyip usulden reddedilmesidir. Bir davanın konusunu oluşturan uyuşmazlığın, daha önce kesin bir hükümle çözümlenmiş olması nedeniyle, mahkemece yeniden inceleme konusu yapılamayacağını öngören bir usulî itiraz biçiminde tanımlanan kesin hüküm itirazı, maddî anlamda kesin hükmün müspet değil; menfi etkisiyle ilişkilidir. Zaten maddî anlamda kesin hüküm de, müspet değil menfi etkisi itibarıyla bir dava şartı konumundadır. Kesin hüküm itirazını da, menfi etkiyle ilişkili konumda bulunduğundan, dava şartına ilişkin bir itiraz olarak nitelemek gerekir. Bu suretle, maddî anlamda kesin hükmün, kesin hükümle mahkemenin ve davanın taraflarının bağlı olması, özellikle lehine karar verilen kişinin hakkının inkâr edilememesi biçiminde tanımlanan müspet etkisi itibarıyla, dava şartı niteliği vurgulanmış olmaktadır." açıklamasına yer verilmiştir.
Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan şartlardır. Başka bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “kamu düzeni” ile ilgili zorunlu şartlardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, incelemek durumunda olup, bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile çözümlenmemiş olması da dava şartıdır. Bu şart, olumsuz dava şartı olarak adlandırılır. Kesin hüküm itirazı ise, davanın her aşamasında ileri sürülebilen ve mahkemenin de, davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip, varlığı hâlinde davayı kesin hüküm bulunduğundan (dava şartı yokluğundan) reddetmesi gerekir (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, İstanbul 2001, C.II, s.1361 vd.).
Davacı tarafından, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na karşı Dairemizin 2014/1757 sayılı esasına kayden açılan davada, Dairemizin 16/03/2017 tarih ve E:2014/1757, K:2017/673 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyizi üzerine, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 05/10/2017 tarih ve E:2017/2136, K:2017/2917 sayılı kararı ile kesin olarak onanmasına karar verildiği anlaşıldığından; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bu davada verilen kesin hüküm nedeniyle, bakılan davanın Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararına ilişkin kısmı yönünden davanın esasının incelenmesine hukuken imkân bulunmamaktadır.

ESAS YÖNÜNDEN:
Mülkiyeti Hazine'ye ait, Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … no.lu parselde bulunan taşınmazın ... Genel Müdürlüğü'nce satış ihalesine çıkarılmasına ve ihalenin 28/11/2011 tarihinde gerçekleştirilmesine yönelik işlemin incelenmesi:

İLGİLİ MEVZUAT:
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinin işlem tarihindeki (A) fıkrasında, bu Kanun'un amacının, bu maddede "kuruluş" adı ile anılacak olan; genel ve katma bütçeli idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların ve kamu iktisadi teşebbüslerinden kamu iktisadi kuruluşlarının gördükleri kamu hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının ve iştiraklerindeki paylarının ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu; 2. maddesinde, özelleştirme uygulamalarındaki ilkeler sayıldıktan sonra, son fıkrasında, Kanun'da yer verilen amaç ve ilkeler doğrultusunda alınacak kararlarda öncelikler ile bunların tâbi olacağı özelleştirme uygulamalarına ilişkin esas ve usûllerin, kuruluşların nitelikleri ve ülke ekonomisinin gerektirdiği şartlar da dikkate alınarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca belirleneceği; 3. maddesinde, kuruluşların özelleştirme kapsam ve programına alınmasının; kuruluşların, satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin ve özelleştirme programına alınan kuruluşların "satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni haklarının tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi" yöntemleriyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonlarınca verilen nihai kararları onaylamanın Kurul'un görevleri arasında olduğu; işlem tarihindeki "Özelleştirme İdaresi Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri" başlıklı 4. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, idarenin, Kurul tarafından verilen görev ve yetkilerle ilgili konularda karar vermek ve gerekli işlemleri yürütmekle görevli olduğu; son fıkrasında, idarenin, hizmetin ifası için yarar gördüğü hâllerde usul ve esaslarını açıkça belirlemek kaydıyla 4. maddenin (a), (b), (h), (ı) ve (m) bentlerinde yazılı konularda özelleştirme programındaki kuruluşlara yetki verebileceği kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4046 sayılı Kanun'a göre, özelleştirme kapsam ve programına alınan kuruluşların varlıklarının, satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni haklarının tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi yöntemleriyle özelleştirilmelerinin, ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak amaçlarıyla yapılabileceği, bu kapsamda, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca, hizmetin ifası için yarar görülen hâllerde usul ve esaslarını açıkça belirlemek kaydıyla Kanun'da sayılan hususlarda özelleştirme programındaki kuruluşlara yetki verilebileceği açıktır.
Uyuşmazlığa konu taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 16/03/2017 tarih ve E:2014/1757, K:2017/673 sayılı kararında, "...4046 sayılı Kanun'a göre, idarelerin kamu hizmetleriyle doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının özelleştirme kapsamına alınması konusundaki yetki Özelleştirme Yüksek Kurulu'na verilmiş olup; herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan Hazine taşınmazının özelleştirmeye tâbi tutulmasında Kanun'un amacına aykırılık bulunmamaktadır. Anılan taşınmazın boş ve atıl durumda olduğu, herhangi bir kamu hizmeti ile ilgisinin bulunmadığı, Antalya/Manavgat'ın turizm potansiyeli ile gelişme durumu dikkate alınarak bulunduğu konum ve değeri ile özelleştirme amacı birlikte değerlendirildiğinde, özelleştirme kapsam ve programına alınması işleminin, 4046 sayılı Kanun'un öngördüğü ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak amacına ve özelleştirme ilkesine uygun olduğu ve Kanuna aykırı bir yön bulunmadığı görülmektedir..." gerekçesine yer verilerek davanın reddine karar verilmiş olup, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 05/10/2017 tarih ve E:2017/2136, K:2017/2917 sayılı kararı ile bu kararın kesin olarak onanmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla, mülkiyeti Hazine'ye ait, Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … parselde bulunan taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığının yargı kararıyla kesinleştiği ve anılan taşınmazın 4046 sayılı Kanun'a uygun olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca ...'a verilen yetki çerçevesinde ihaleye çıkarıldığı anlaşıldığından, Kanun'da yer alan usul ile ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlama amacına uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Mülkiyeti Hazine'ye ait, Antalya ili, Manavgat ilçesi, … Köyü, … ada, … no.lu parselde bulunan taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına, satış yöntemiyle özelleştirilmesine ve satışın varlık satışı suretiyle gerçekleştirilmesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemi yönünden KESİN HÜKÜM NEDENİYLE DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Anılan taşınmazın ... Genel Müdürlüğü'nce satış ihalesine çıkarılmasına ve ihalenin 28/11/2011 tarihinde gerçekleştirilmesine yönelik işlemin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
5. Davacı tarafından fazla yatırılan …-TL harcın istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 28/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi