22. Hukuk Dairesi 2016/25199 E. , 2016/24530 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine ve diğer kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene haklı fesih imkânı tanımaktadır.
Dosya içeriğinden, 04.06.2011 tarihinden beri işyerinde koordinatör yardımcısı olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, 26.08.2015 tarihinde mesai saatlerinde ve sonrasında özel iş yaptığı, şirket araçlarını şahsi menfaatleri için kullandığı, yaptığı iş karşılığında para aldığı gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 25/II-e maddesince feshedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 4857 sayılı Kanun’un 26. maddesinde belirtilen altı işgünlük derhal fesih süresi içerisinde fesih yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Somut olayda, feshe konu olaya ilişkin 11.08.2015 tarihli tutanak düzenlendiği, 20.08.2015 tarihinde genel koordinatörün davacıdan savunmasını istediği ve 26.08.2015 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre, davacının feshe konu eylemleri gerçekleştirdiği sabit olup, fesih haklı sebebe dayanmaktadır. Davacıya tebliğ edilen disiplin cezaları yönetmeliğine göre, işten çıkarma cezası ilgili ünite amirliğinin teklifi ve genel koordinatörün onayı ile verilir. Buna göre, feshe yetkili makamın olayı öğrenmesi ve soruşturma evresi dikkate alındığında fesih süresinde yapılmıştır. Bu itibarla, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 03.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.