17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1340 Karar No: 2015/3675 Karar Tarihi: 02.03.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/1340 Esas 2015/3675 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/1340 E. , 2015/3675 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın 29/10/2009 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki aracın çarpması nedeniyle hasarlandığını, müvekkilinin sigortalısına 1.930,31 TL tazminat ödediğini, kazada tam kusurlu davalıdan tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, sigorta sözleşmelerinin TTK"nda düzenlendiği ve Ticaret Mahkemelerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. (6762 sayılı TTK"nun 1301.) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsiline dair başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.