Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1488 Esas 2020/2271 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1488
Karar No: 2020/2271
Karar Tarihi: 10.03.2020

Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1488 Esas 2020/2271 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/1488 E.  ,  2020/2271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    5271 sayılı CMK’nin kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. maddesindeki “Hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve bu kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” hükmü karşısında; katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma aşamasında usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan müşteki kurumun yokluğunda verilen hükmü, vekilinin 09.01.2015 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği ve kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.11.2018 tarihli, 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suç konusu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığından tebliğnamedeki 2 numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
    1- Kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunan müşteki kuruma duruşma tarihi ve iddianame örneği tebliğ edilerek, davaya katılma, iddia ve delillerini sunma olanağı tanınması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 234/1-b maddesine aykırı davranılması,
    2- Kabule göre de;
    a) Aynı takvim yılı içinde farklı zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağının ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve müşteki kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.