Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/15214 Esas 2019/611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15214
Karar No: 2019/611
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/15214 Esas 2019/611 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/15214 E.  ,  2019/611 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 09/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava; haksız haciz nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davalı banka tarafından müvekkilinin imzası bulunmayan kredi kartları sözleşmesine dayanılarak müvekkili hakkında yasal takip başlatıldığını ve mal varlıklarına haciz koyulduğunu, bu haciz işlemi nedeniyle de müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davacının kredi kartları sözleşmesinde imzasının bulunmamasına rağmen davalı banka tarafından bu sözleşmeye dayanarak davacı hakkında ihtiyati haciz kararı aldırmasının hukuka aykırı olması nedeni ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının dava dışı ... Temizlik Ltd. Şirketi"nin ortağı olduğu, bu şirket ile davalı banka arasında imzalanan bankacılık kredi kartları sözleşmesinde imzasının bulunmadığı; ancak bankacılık hizmet sözleşmesinde imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.
    Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olması ve bir zarar meydana gelmesi gereklidir. Eldeki davada, salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı, başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemeyeceği gibi ağır kusurdan da bahsedilemez. Zira davacının, davalı banka ile akdedilen bankacılık hizmet sözleşmesinde imzasının olduğu sabittir. Açıklanan nedenle mahkemece manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.