4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9328 Karar No: 2019/609 Karar Tarihi: 12.02.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/9328 Esas 2019/609 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar müvekkiline yönelik iftira ve yalan tanıklık eylemi nedeniyle manevi tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkeme davalıların cezalandırılmış olmalarının tazminata yeterli olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davalıların eylemlerinin sabit olduğunu ve mahkemenin hatalı karar verdiğini belirterek davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminat hükmedilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 49, 50, 51.
4. Hukuk Dairesi 2016/9328 E. , 2019/609 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 05/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; iftira ve yalan tanıklık eylemleri nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalıların müvekkiline yönelik iftira ve yalan tanıklık eylemleri nedeni ile ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/54 esas sayılı dosyası ile yargılandıklarını, mahkumiyetlerine karar verildiğini ve müvekkilinin bu haksız eylemler neticesinde psikolojisinin bozulduğunu belirterek manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalılar hakkında ceza yargılaması sonucunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuk hakimi için bağlayıcılığının bulunmaması ve davalıların yalan tanıklık, iftira suçlarından cezalandırılmış olmalarının tazminata hükmetmek için yeterli olmaması gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalıların, davacıya yönelik iftira ve yalan tanıklık eylemi sabit görülerek ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/54 esas sayılı ilamı ile cezalandırılmasına fakat hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava konusu olay nedeniyle davalılar hakkında açılan kamu davası sonucunda hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmiş ve bu nitelikteki karar hukuk hakimi için bağlayıcı değil ise de; dosyada mevcut ve özellikle ceza yargılamasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı ..."in davacıya gönderdiği mesaj nedeni ile iftira eylemi ile diğer davalıların bu kapsamda yaptıkları yalan tanıklık eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Davalıların sübut bulan eylemleri karşısında; mahkemece davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkeme davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.