8. Hukuk Dairesi 2018/14011 E. , 2019/5345 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile Mah. Sıf.) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Ve Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına kayıtlı iki adet taşınmaz, bir adet araç ile davalıya çalıştığı kurumca ödenen kıdem tazminatı ve sair ödemeler yönünden mal rejiminin tasfiyesi ile alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, verilen ilk kararda davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazlar ve araç yönünden 20.000,00 TL, kıdem tazminatı yönünden 221,10 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Her iki taraf vekili tarafından yapılan temyiz itirazı sonucu Dairenin 2015/2052 Esas ve 2016/9060 Karar sayılı ilamıyla, dava konusu kıdem tazminatı yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı yapıldığına, yerleşik ilke ve esaslar gözetilerek davalıya ödenen kıdem tazminatı üzerinden yeniden hesaplama yaptırılarak davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuş, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları ise reddedilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüyle 280 parsel sayılı taşınmaz ile 52 parsel sayılı taşınmaz ve araç yönünden 20.000,00 TL katkı payı alacağı hakkında verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kıdem tazminatı yönünden 8.390,27 TL, ikramiyeler yönünden 2.203,98 TL olmak üzere toplam 10.594,25 TL katılma alacağının karar tarihi olan 19/04/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm, faiz başlangıcı yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, katılma alacağı isteğine ilişkin olup, TMK"nin 239/son maddesinde; “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay"ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir. Somut olayda tasfiye tarihi olan 24.09.2014 tarihinden itibaren alacağa faiz yürütülmesi gerekirken, bozmadan sonra verilen karar tarihi olan 19.04.2018 tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, açıklanan hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile gerekçenin sondan ikinci satırında ve hükmün 2 nolu bendinde geçen "19.04.2018 tarihinden" ibarelerinin hüküm yerinden çıkartılmalarına, yerlerine "24.09.2014 tarihinden" rakam ve kelimelerinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.