Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27597 Esas 2016/3192 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27597
Karar No: 2016/3192
Karar Tarihi: 07.04.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27597 Esas 2016/3192 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, eşinden boşandığı halde bu durumu ilgili kuruma bildirmediği için Mart 2011 tarihine kadar haksız şekilde aile yardımı aldığı iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılandığı ancak sanığın beraat ettiği belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın aile yardımı başvurusunda boşandığı eşini belirttiğini ve kurumun basit bir araştırmayla sanığın boşanmış olduğunu tespit edebileceğini, dolayısıyla sanığa haksız yere aile yardımı ödemesi yapılmasında kurumun denetim eksikliği olduğunu belirtmiştir. Dosya incelendikten sonra, mahkemenin kararı doğru bulunarak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Nitelikli dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesinde tanımlanmaktadır. Aile yardımı ödemesine ilişkin düzenlemeler ise, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu'nun 25. maddesinde ve ilgili yönetmeliklerde yer almaktadır.

15. Ceza Dairesi 2013/27597 E. , 2016/3192 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın,14.09.2006 tarihinde eşinden boşandığı halde bu durumu ilgili kuruma bildirmeyerek Mart 2011 tarihine kadar haksız şekilde aile yardımı aldığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın aile yardımı bildiriminde bulunurken dul olduğunu belirttiği ve dolayısıyla bu sütunun altındaki aile yardımı için eşinin ismi bölümünde boşandığı eşini belirtmiş olmasının kurumu yanıltıcı nitelikte olmadığı, kurumun basit bir araştırmayla sanığın boşanmış olduğunu tespit edebileceği, dolayısıyla sanığa haksız yere aile yardımı ödemesi yapılmasında kurumun denetim zaafiyetinin de bulunduğu, bu nedenle dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.