14. Hukuk Dairesi 2014/1241 E. , 2014/6488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2008/32-2013/39
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.03.2008 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil olmadığı takdirde tazminat, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminata yönelik olarak kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 28.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı H.. G.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, temliken tescil ikinci kademede tazminat, birleştirilen dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıya satışı vaat edilen taşınmaz üzerinde sözleşme tarihinden sonra yaptığı iki adet binasının mevcut olduğunu, iyiniyetli olarak bina yaptığını, bina değerinin arsa değerinden fazla olduğunu, bu nedenle muhik bir bedel karşılığında taşınmazın adına tescilini, ikinci kademede taşınmazlar üzerinde bulunan iki adet bina nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen dava ile de dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak üçüncü kişiye satıldığını ileri sürerek muvazaalı satışın iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının maliki olduğu dava konusu taşınmazlar üzerinde bina bulunduğu sırada satış vaadi sözleşmeleri ile kendisine satışının vaat edildiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı H.. G.. vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere başkasının taşınmazına temelli ve kalıcı nitelikte yapı inşa edilmesi durumunda, TMK"nın 684. ve 718. maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Bu konumdaki taşınmazın maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişki TMK"nın 722, 723. ve 724. maddelerinde düzenlenmiştir.
Davacının temliken tescil talebi reddedildiğine göre yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerekir. Ancak malzeme sahibi iyiniyetli değilse tazminat miktarı levazımın en az kıymetini geçemez.
Somut olayda; mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları ile tüm malzemenin işçilik ve yapımcı karı gibi unsurlar gözetilmeksizin, piyasadaki en düşük değerlerinden yapım yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek levazım miktarı kadar davalının sebepsiz zenginleştiği tespit edilerek % 25 müteahhit karı, % 19 işçilik ve % 6 yıpranma payı, ağaçların odun değeri, bahçe duvarı bedeli belirlenerek bulunan toplam miktardan binaların ruhsata uygun hale getirilme masraflarının mahsubu ile her iki bina için levazım değerinin 55.560,70 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların satış vaadi sözleşmesi ile davalıya satışını vaadeden davacının, satıştan sonra sözleşme konusu taşınmazlar üzerine bina yapması nedeniyle iyiniyetli olmadığı belirtilerek asgari levazım değerinin tahsiline karar verilmiş ise de dava konusu taşınmazlarda inşa edilen binaların asgari levazım değeri hesaplanırken imara aykırı olarak yapıldığı belirtilerek imara uygun hale getirilmesi için gereken bedelin asgari levazım değerinden mahsup edilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.