3. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2173 Karar No: 2020/3446 Karar Tarihi: 25.06.2020
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/2173 Esas 2020/3446 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2020/2173 E. , 2020/3446 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı kiracının taşınmaza hasar vererek kiralananı tahliye ettiğini, hasar bedelinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine ise haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini karar verilmesini istemiştir. Davalı; tespit raporunu kabul etmediğini, belirtilen hasarlarla kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar Yargıtay 3.H.D.nin 27/06/2018 tarih ve 2017/12042-2018/7219 E/K sayılı ilamı ile, mümkün ise mahallinde uzman bilirkişi ya da bilirkişilerce keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, kiralanandaki hasar durumunun ayrıntılı ve denetime elverişli şekilde tespiti ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile; itirazın iptali ile takibin davalı yönünden takip tarihi itibariyle 9.989,86 TL asıl alacak yönünden yürütülmesine, asıl alacak miktarından %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; söz konusu karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ; İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını doğrudan mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir. Anılan madde uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi için davaya konu alacağın gerçek miktarının belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması gerekir. Takipte istenilen alacak kaleminin hor kullanma bedeline ilişkin olduğu ve bu masrafların değerinin tespiti yargılamayı gerektirdiğinden bu kaleme ilişkin alacağın likit olduğundan bahsedilemez. Bu nedenle Mahkemece; hükmedilen alacağa yönelik icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK"nun 438/7, C2 hükmü ve 6100 Sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle icra inkar tazminatına yönelik kurulan ""Asıl alacak miktarından %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"" ibaresinin hükümden çıkartılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.