Marha Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/13896 Esas 2015/7890 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13896
Karar No: 2015/7890
Karar Tarihi: 30.11.2015

Marha Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/13896 Esas 2015/7890 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık marka hakkına tecavüz suçundan hüküm giymiştir. İşyerinde yapılan aramada farklı firmaların tescilli markalarının taklidi olan ürünler bulunmuştur. Sanığın daha önce işlemiş olduğu bir suç nedeniyle tekerrüre esas sabıkası bulunmuştur ancak TCK'nın 58. maddesi uygulanmamıştır. Mahkemece, sanığa kısa süreli hapis cezası verilmiş ve hak yoksunluğu hükmedilmemiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararı uyarınca, kazanılmış hakka konu olmayacağından infaz sırasında nazara alınması gerektiği belirtilmiştir. Marka hakkı ihlal edilmeyen ve suçtan zarar görmeyen şirketlerin müşteki olarak gösterilmeleri ise eksiklik olarak görülmüştür. Zincirleme suç kapsamında kalan sanığa verilen hapis cezasının en az 1 yıl 15 gün olması gerektiği ve buna bağlı olarak TCK'nın 50. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 53/1, 58, 43 ve 50. maddeleri kararda yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi         2015/13896 E.  ,  2015/7890 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2013/311048
    MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 04/07/2013
    NUMARASI : 2012/993 (E) ve 2013/659 (K)
    SUÇ : Marha Hakkına Tecavüz

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Sanığa hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 28/04/2009 gün 2008/5-202 Esas, 2009/102 sayılı kararında da belirtildiği üzere, kazanılmış hakka konu olmayacağından bu hususun infaz sırasında nazara alınması olanaklı bulunmuştur.
    Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış, marka hakkı ihlal edilmeyen ve suçtan zarar görmeyen “M.. S.., L. V. M. F.(H..) Limited” şirketlerinin gerekçeli karar başlığında müşteki olarak gösterilmeleri ise, mahallinde giderilebilir eksiklik olarak görülmüştür.
    Aynı gün sanığın işyerinde yapılan aramada farklı firmalar adına tescilli markaların taklidi olan ürünlerin bulunması karşısında, sanığın eyleminin TCK"nın 43. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi sebebiyle zincirleme suç kapsamında kaldığı mahkemece gözetilmemiş ise de, sanık hakkında zincirleme suçun uygulanmış olması halinde hükmedilmesi gereken hapis cezasının en az 1 yıl 15 gün olacağı ve buna bağlı olarak TCK"nın 50. maddesinin uygulanma olanağı bulunmayacağının anlaşılmış olması karşısında, yerinde olmayan gerekçe ile kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımın uygulanmamasına karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanığın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.