Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/2112
Karar No: 2021/211
Karar Tarihi: 28.01.2021

Danıştay 12. Daire 2021/2112 Esas 2021/211 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2112
Karar No : 2021/211

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından;
1.Aylık bağlanması için gereken yaş şartını tamamladığından bahisle tarafına yaşlılık aylığı bağlanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin,
2.İşlemin dayanağı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 06/11/2018 tarih ve 2018/38 sayılı Genelgesi'nin Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarından Sağlanan Yardımlar başlıklı İkinci Kısmının "Yurtdışı Borçlanmasında Tahsis İşlemleri" başlıklı Altıncı Bölümünde yer alan "1.3. Ev Kadınlığı Sürelerinin Borçlandırılmasında Sigortalılık Başlangıcı" başlıklı kısmının 2. fıkrasının (a) ve (b) bendi ile bu bentlerde yer alan ilgili örneklerin iptaline,
3.Yoksun kalınan aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakimi …'in açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı, ülkemizde ilk defa 19/12/2014 - 14/01/2015 tarihleri arasında 27 gün 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine tabi olarak çalışmıştır.
Davacı, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirlmesi Hakkında Kanun kapsamında Avusturya'da geçirdiği süreleri borçlanmak için 14/01/2015 tarihinde davalı idareye başvurmuştur.
Davalı idarece, 5600 prim günü için 71.769,61 TL’nin 3 ay içinde yatırılması gerektiği bildirilmiştir. Davacı, 04/02/2016 tarihinde bu meblağı yatırmış ve 5600 gün sigortalı hizmet dökümüne işlenmiştir.
Davacının, 01/03/2019 tarihinde tarafına yaşlılık aylığı bağlanması talebiyle yapmış olduğu başvuru; davalı idarenin 23/05/2019 tarihli işlemiyle, davacının, emeklilik için aranan 5675 gün ve 50 yaş şartını yerine getirmediği, söz konusu şartlar gerçekleştiğinde tekrar tahsis talebinde bulunulduğu takdirde yeniden değerlendirme yapılacağı hususu bildirilerek reddedilmiştir.
Davacı tarafından; 17/06/2019 tarihinde yeniden yapılan başvuru üzerine davalı idare tarafından tesis edilen 26/06/2019 tarihli işlemde; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 06/11/2018 tarih 2018/38 sayılı Genelgesi'nde, 3201 sayılı Yurt Dışında bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun kapsamında yurtdışı borçlanma talebinde bulunanların, ev kadınlığı sürelerinin akit ülke mevzuatına göre sigortalılık süresi olarak kabul edilmediğinden bu süreleri borçlananların sözleşmeli ülkelerdeki ikamet başlangıç tarihlerinin Türkiye'de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilmeyeceğinin bildirildiği, bu nedenle, davacının ilk işe giriş tarihi olarak akit ülkedeki ilk işe giriş tarihi olan 01/06/1993 tarihinin dikkate alındığı ve emeklilik şartlarından 20 yıl sigortalılık süresi, 50 yaş ve 5675 gün şartına tabi olduğunun anlaşıldığı, buna göre, tarafına yaşlılık aylığı bağlanmasına imkan bulunmadığı, belirtilen şartlar tamamlandıktan sonra tahsis talebinde bulunulması halinde dosyanın tekrar işleme alınacağı bildirilmiştir.
Bunun üzerine; davacı tarafından, 19/07/2019 tarihinde bakılmakta olan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesinde, her bir idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak aralarında maddi ya da hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçeyle dava açılabileceği; 15. maddesinin 1/(d) bendinde ise 5. maddeye uygun olmayan dava dilekçesinin otuz gün içinde yeniden dava açılmak üzere reddedileceği hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 14. maddesinin 3/(a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı; 15. maddesinin 1/(a) bendinde de, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince 14. maddenin 3. fıkrasında yazılı hususlarda Kanun'a aykırılık görülürse, 14. maddenin 3/(a) bendine göre, adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesinde ise; Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerin iptali istemiyle açılacak davalarda, ilk derece mahkemesi olarak Danıştayın görevli olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na göre bağlanan aylıkların artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 4. maddesi uyarınca 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılması gerekmekte ve 5434 sayılı Kanun'dan kaynaklanan uyuşmazlıklarda da idari yargı görevli bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre bağlanan aylıklardan (aylığın azaltılması, artırılması, kesilmesi gibi) ve borçlanma işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ise 5510 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca 506 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılması gerekmekte olup, bu uyuşmazlıklarda, 5510 sayılı Kanun'un 101. ve Geçici 1. maddesi ile mülga 506 sayılı Kanun'un 134. maddesi gereğince (adli yargı) iş mahkemeleri görevli bulunmaktadır.
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen sürelerinin borçlandırılmak suretiyle sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesine ilişkin hususların düzenlendiği; aynı Kanun'un 5. maddesiyle de, sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmeti olanların borçlandıkları sürelerin ilgili sosyal güvenlik hizmetlerine dahil edilmesinin öngörüldüğü; borçlandırılan yurt dışındaki sürelerin, Türkiye'de sigortalıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılık süresi yoksa 5510 sayılı Kanun'un 4/1-b maddesine göre geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilmesinin kurala bağlandığı; davacının ise borçlanma talep tarihi itibarıyla Türkiye'de en son 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine tabi çalışması olması nedeniyle yaşlılık aylığı koşullarının 506 sayılı Kanun uyarınca değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın, 3201 sayılı Kanun uyarınca yurt dışında geçen sürelerin borçlandırılmak suretiyle aylık bağlanma şartlarının oluştuğundan bahisle yaşlılık aylığı bağlanması isteminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu işlemin, 5434 sayılı Kanun kapsamında yapılan borçlanma niteliğinde olmaması ve 3201 sayılı Kanun kapsamında yapılacak borçlanmanın, 5434 sayılı Kanun'a dahil edilecek hizmet süresi niteliği taşımaması nedeniyle olayda 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına olanak bulunmadığından, 3201 sayılı Kanun uyarınca, yurtdışında geçirilen sürelerin borçlandırılmak suretiyle, yaş ve prim gün sayısı şartının yerine getirilmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi gereğince yaşlılık aylığı bağlanmamasına ilişkin uyuşmazlığın, görüm ve çözümünün iş mahkemelerine ait olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesi gereği Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 06/11/2018 tarih ve 2018/38 sayılı Genelgesi'nin Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarından Sağlanan Yardımlar başlıklı İkinci Kısmının "Yurtdışı Borçlanmasında Tahsis İşlemleri" başlıklı Altıncı Bölümünde yer alan "1.3. Ev Kadınlığı Sürelerinin Borçlandırılmasında Sigortalılık Başlangıcı" başlıklı kısmının 2. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ve bu bentlerde yer alan ilgili örneklerin iptaline ilişkin uyuşmazlığın ise idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla adli yargı ve idari yargıda ayrı ayrı görülmesi gereken, bu nedenle yargı düzenleri yönünden aralarında hukuki birlik bulunmayan bu davanın tamamının Danıştayda görülmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenecek ayrı ayrı dilekçelerle, gerekli harç ve masrafları yatırmak suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca dilekçenin reddi üzerine yeniden verilen dilekçede de aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacıya duyurulmasına,
3. Aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin davacıya iadesine, 28/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi