Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28247 Esas 2016/3174 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/28247
Karar No: 2016/3174
Karar Tarihi: 07.04.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28247 Esas 2016/3174 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, müştekiyi dolandırdığı gerekçesiyle dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Mahkemenin kararı temyiz edildiğinde, TCK'nın 53. maddesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'nin kararı gözetilerek infaz aşamasında koşulların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Sanığın suçunun ispatlandığı, müdafiinin itirazlarının reddedildiği ancak TCK'nın 53. maddesinin uygulanması konusunda bir hatanın yapıldığı belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 53. maddesinin kapsamı ve uygulanması açıklanmıştır.
15. Ceza Dairesi         2013/28247 E.  ,  2016/3174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62/1, 61/8, 52/1-2, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine yönelik hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Olay günü müştekiyi arayan şahsın kendisini ... Emniyet müdürü olarak tanıttığı ve müştekiye seni ve aileni tanıyoruz diyerek ailesinin ne iş yaptığını söylediği daha sonra telefonu savcı olduğunu söyleyen bir şahsın aldığı ve "doğuda 13 askerimizin katillerini yakalamak üzereyiz, çok acil paraya ihtiyacımız var" diyerek makbuz karşılığı iade etmek üzere para talep ettiği, bunun üzerine müştekinin sanığa ait hesaba toplam 17.276 tl para yatırdığı ve sanık tarafından paranın çekildiğinin iddia edildiği olayda;
    Sanığın eyleminin üzerine atılı dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçun sübut bulmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılıp yerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.