Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/17070
Karar No: 2020/2268
Karar Tarihi: 10.03.2020

Resmi belgede sahtecilik - Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17070 Esas 2020/2268 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/17070 E.  ,  2020/2268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesinde;
    Soruşturma aşamasında alınan ekspertiz raporuna göre suça konu sürücü belgesinde mühür izi bulunduğu ve mahkemece aldatma niteliğine sahip olduğu belirtildiğinden, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, sanık hakkında TCK"nin 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken adli sicil kaydındaki hangi ilamın tekerrüre esas alındığı gösterilmemişse de ilamlardan en ağır olan Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/76 Esas ve 2010/608 Karar sayılı ilamı ile resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da dikkate alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre eleştiriler dışında hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında "başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, TCK"nin 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Kimliği bildirmeme” başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrası ise “Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmüne haiz olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nin 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması halinde Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gereklidir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, hakkında aranma kararı bulunan sanığın rutin kolluk denetimi sırasında, yakalanmamak maksadıyla, ... adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini ibraz etmesi ve kolluk görevlilerinin sahte olabileceği şüphesiyle sanığa tekrar kimliğini sorması sonrasında gerçek kimliğini beyan etmesinden ibaret eylemde; sanığın hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacı bulunmadığından TCK’nin 268. maddesindeki başkasının kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanma suçundan hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 07.09.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 10.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi