14. Hukuk Dairesi 2016/16992 E. , 2020/7494 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.01.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 21.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Yapılan yargılamaya ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.11.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
K A R Ş I O Y
Davada, Giresun Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 08.07.2009 tarihli ve 2008/1725 Esas, 2009/915 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali talep olunmuştur.
Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 ve 383. madde hükümleri gerekçe gösterilerek, davanın hasımlı olması nedeniyle mahkemelerinin görevsizliğine ve dosyanın talep halinde görevli Giresun Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkeme kararı, usul ve kanuna uygun bulunarak oy çokluğuyla onanmıştır.
I- Bilindiği gibi,
A) 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, “Mirasçılık belgesi” kenar başlıklı 598. maddesinin birinci fıkrasında, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği,
B) 1512 sayılı Noterlik Kanununun “İtiraz” kenar başlıklı 71/C maddesinde, noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilen kişilerin sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunabilecekleri, sulh hukuk mahkemesinin, itiraz üzerine verdiği kararın bir örneğinin ilgili notere ve Türkiye Noterler Birliğine bildirileceği,
Hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre; mirasçılık belgesi, başvuru üzerine sulh hukuk mahkemeleri veya noterler tarafından verilebilecektir. Noterler tarafından verilen mirasçılık belgesine karşı, menfaati ihlal edilen kişilerin sulh hukuk mahkemesine itiraz edebilme imkânı bulunmaktadır.
Dava, 31/01/2013 tarihinde açılmış olup, görev hususu 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre belirlenecektir.
II- 6100 sayılı Kanunun;
1- “Görevin belirlenmesi ve niteliği” kenar başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin, ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların, kamu düzeninden olduğu,
2- “Çekişmesiz yargı işleri” kenar başlıklı 382. maddesinin ikinci fıkrasının, “Miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlıklı “c” bendinin “6” nolu alt bendinde yer alan “Mirasçılık belgesi verilmesi”nin çekişmesiz yargı işi olduğu,
3- “Görevli mahkeme” kenar başlıklı 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu,
4- “Kararlara karşı başvuru yolları” kenar başlıklı 387. maddesinde, çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililerin, özel kanuni düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde, bu Kanun hükümleri dairesinde istinaf yoluna başvurabilecekleri hükmüne yer verildiği,
5- Geçici 3. maddesinin üçüncü fıkrasında, bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı,
Hüküm altına alınmıştır.
III- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, sulh hukuk mahkemesinin görevlerini düzenleyen 8. maddesinin ikinci fıkrasının 6.bendinde, mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarını sulh hukuk mahkemesinin göreceği hüküm altına alınmaktaydı.
6100 sayılı Kanun, mirasçılık belgesinin düzenlenmesi konusunu, yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde çekişmesiz yargı işlerinden saymış ve görevli mahkemenin sulh mahkemesi olduğunu belirterek, 1086 sayılı Kanundan ayrılmamıştır.
6100 sayılı Kanunun 387. maddesinde, çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililerin, özel kanuni düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde, bu Kanun hükümleri dairesinde istinaf yoluna başvurabileceklerine ilişkin hükme yer verilmiş; 1086 sayılı Kanundan farklı olarak, “mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya iptali” konusunda sulh veya asliye mahkemeleri zikredilmeyerek, ilk derece mahkemelerinin hiç birine bu konuda açıkça bir görev verilmemiştir.
6100 sayılı Kanun, mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya iptali konusunda sulh veya asliye hukuk mahkemelerine görev vermemiş, bu konudaki görevli mahkemenin istinaf yoluna başvurulmak suretiyle bölge adliye mahkemesi olduğuna hükmetmiştir,
Temyiz incelemesine konu dava, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başladığı 20/7/2016 tarihinden önce, 31/01/2013 tarihinde açılmış ve 21/2/2014 tarihinde karara çıktığından, mirasçılık belgesinin iptali konusunda görevli mahkemeyi belirlemek için 6100 sayılı Kanunun intikal hükümlerine bakmak gerekecektir.
Kanunun, geçici 3. maddesinin üçüncü fıkrasında, bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Yukarıda da belirtildiği gibi, sulh hukuk mahkemesinin görevlerini düzenleyen 1086 sayılı Kanunun 8. maddesinin ikinci fıkrasının 6. bendinde, mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davaları sulh hukuk mahkemesinin görevleri arasında sayılmış ve bu davalar sulh hukuk mahkemeleri tarafından karara bağlanmıştır.
6100 sayılı Kanunun 1. maddesinde de belirtildiği gibi mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenebilir. Yukarıda yer verilen kanun hükümleri çerçevesinde, mirasçılık belgesinin iptali davalarına, bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçene kadar eskiden olduğu gibi sulh hukuk mahkemeleri bakmakla görevlidir.
Davacı taraf, dosyaya sunduğu mirasçılık belgesinin iptal edilmesini, doğru ve yeni bir mirasçılık belgesinin verilmesini talep ettiğinden, yargılamanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Yerel mahkemenin görevsizlik kararı, yukarıda bahsi geçen kanun ve usul hükümlerine aykırı olup bozulması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun onama kararına katılamıyorum.