1. Hukuk Dairesi 2021/1811 E. , 2021/5853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda ilk derece mahkemesince, davanın bir kısım davacı yönünden hak düşürücü süre nedeniyle reddine, bir kısım davacı yönünden kabulüne dair verilen kararın taraflarca istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, bağış koşulunun yerine getirilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, imar planında sağlık ocağı alanı olarak ayrılan dava konusu 5359 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bir kısım davacı ile bir kısım davacının mirasbırakanlarının adlarına kayıtlı payları, “okul alanı, semt spor sahası, kreş, pazar yeri vb.” gibi yerlerin yapılması amacıyla 1997 ve 1998 yıllarında davalı Belediyeye koşullu olarak bağışladıklarını, her ne kadar resmi akitlerde koşulsuz bağışlandığı yazılmış ise de, bağışın koşullu olduğunun işleme dayanak encümen kararlarından anlaşıldığını, bağış işlemlerinin üzerinden 17-18 yıl geçtiği halde davalının bağış amacına uygun herhangi bir işlem yapmadığını, taşınmazın boş vaziyette durduğunu, bu nedenle bağıştan rücu ettiklerini ileri sürerek dava konusu 5359 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bağış yolu ile davalı adına tescil edilen davacı paylarının tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu bir kısım pay yönünden davanın bağışlayan tarafından değil mirasçılar tarafından açıldığını, mirasbırakanlarının ölüm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 246/2. maddesi gereğince mirasçıların rücu hakkı bulunmadığını, 1 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini, bağışın koşullu olmadığı gibi, koşullu bağıştan dönebilmek için haklı bir sebep olmaksızın koşulun icra edilmemesi gerektiğini, sağlık ocağı alanı olarak planlanan taşınmazın ancak Sağlık Bakanlığı tarafından kamulaştırılıp tasarruf edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, mirasçı sıfatıyla bir kısım davacı tarafından açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine; bir kısım davacının bizzat yaptığı bağışla ilgili olarak açtığı dava yönünden ise iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın taraflarca istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden;
1- Dava konusu 5359 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 93/2402 payı mirasbırakan...adına kayıtlı iken, mirasbırakanın vekili eliyle payının tamamını 23.01.1997 tarihinde kayıtsız-şartsız, bedelsiz olarak davalı ... Belediyesine bağışladığı, mirasbırakanın 08.01.2004 tarihinde ölümü üzerine davacı çocukları ..., ...,... ...,...ve ...’in mirasçı kaldıkları, adı geçen mirasçılar tarafından 17.06.2016 tarihinde eldeki davanın açıldığı, bağış işlemine dayanak 26.03.1996 tarih 295 sayılı Belediye Encümen kararına göre, onaylanmış imar planlarında okul alanı, park, semt spor sahası, kreş, pazar yeri v.b. umumi hizmete ayrılan ve yasada öngörülen % 35 DOP payı üzerinde kalarak uygulama alanlarındaki mülkiyet sahipleri adına şuyulandırılan hisselerin Belediye adına hibe alımlarında tapuda yapılacak işlemlerde yetkili kişinin belirlendiği,
2- Dava konusu 5359 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 40/2402 payı mirasbırakan Perihan Barsal adına kayıtlı iken, mirasbırakanın bu payını 27.11.1997 tarihinde kayıtsız-şartsız ve bedelsiz olarak davalı ... Belediyesine bağışladığı, mirasbırakanın 05.12.2001 tarihinde ölümü üzerine davacı çocukları Ali, Şefika, Ömer, ...’ın mirasçı kaldıkları, adı geçen mirasçılar tarafından 17.06.2016 tarihinde eldeki davanın açıldığı, bağış işlemine dayanak 05.06.1997 tarih 701 sayılı Belediye Encümen kararına göre, onaylanmış imar planlarında okul alanı, park, semt spor sahası, kreş, pazar yeri v.b. umumi hizmete ayrılan ve yasada öngörülen % 35 DOP payı üzerinde kalarak uygulama alanlarındaki mülkiyet sahipleri adına şuyulandırılan hisselerin Belediye adına hibe alımlarında tapuda yapılacak işlemlerde yetkili kişinin belirlendiği,
3- Dava konusu 5359 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 40/2402’şer payı davacılar ..., ..., ..., ..., ... adlarına kayıtlı iken, adı geçenlerin paylarını 23.01.1997 tarihinde kayıtsız-şartsız ve bedelsiz olarak davalı ... Belediyesine bağışladıkları, adı geçen davacılar tarafından eldeki davanın 17.06.2016 tarihinde açıldığı, bağış işlemine dayanak 26.03.1996 tarih 295 sayılı Belediye Encümen kararına göre, onaylanmış imar planlarında okul alanı, park, semt spor sahası, kreş, pazar yeri v.b. umumi hizmete ayrılan ve yasada öngörülen % 35 DOP payı üzerinde kalarak uygulama alanlarındaki mülkiyet sahipleri adına şuyulandırılan hisselerin Belediye adına hibe alımlarında tapuda yapılacak işlemlerde yetkili kişinin belirlendiği,
4- Dava konusu 5359 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 119/2402 payının ...’tan davacı eşi ... ile davacı çocukları ..., ..., ... ve ...’a mirasen intikal ettiği, adı geçenlerin müşterek mülkiyete çevirdikten sonra paylarını 21.05.1998 tarihinde kayıtsız-şartsız ve bedelsiz olarak davalı ... Belediyesine bağışladıkları, aynı resmi senette davacı ...’ın da adına kayıtlı 147/2402 payı kayıtsız-şartsız ve bedelsiz olarak davalı ... Belediyesine bağışladığı, davacılar ..., ..., ... ve ... tarafından bağışladıkları paylarla ilgili olarak bizzat; 03.07.2001 tarihinde ölen ...’ın payıyla ilgili olarak ise mirasçı eşi ... ve çocukları ... ve ... tarafından eldeki davanın 17.06.2016 tarihinde açıldığı, bağış işlemine dayanak 05.06.1997 tarih 701 sayılı Belediye Encümen kararına göre, onaylanmış imar planlarında okul alanı, park, semt spor sahası, kreş, pazar yeri v.b. umumi hizmete ayrılan ve yasada öngörülen % 35 DOP payı üzerinde kalarak uygulama alanlarındaki mülkiyet sahipleri adına şuyulandırılan hisselerin Belediye adına hibe alımlarında tapuda yapılacak işlemlerde yetkili kişinin belirlendiği; davacılardan ...’ın da yargılama sırasında 06.09.2017 tarihinde ölümü üzerine davacı çocukları ..., ..., ... ile kendinden önce ölen oğlu ...’tan olma torunları ... ve ...’un mirasçı kaldıkları, davacı ...’ın dava konusu ettiği pay yönünden adı geçen mirasçıların yargılamaya katıldıkları,
5- Dava konusu 5359 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planına göre sağlık ocağı alanında kaldığı ve halihazırda boş vaziyette olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu"nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK."nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.
Hemen belirtmek gerekir ki; resmi sözleşmede yer almamakla ve sözleşme eki olmamakla birlikte mülkiyetin naklinin dayanağını teşkil eden idari karar veya sair belgelerden temlikin koşula bağlandığı anlaşılabiliyorsa bu olgulara değer verilmesi de zorunludur. Bu itibarla tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir.
Öte yandan; 818 sayılı Borçlar Kanununun 246. maddesinin 2. fıkrasında gösterilen istisna dışında rücu hakkı kural olarak mirasçılara geçmediği gibi, temlik de edilemez.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından mirasbırakanları ...’a teban açılan, yine davacılar ..., ..., ..., ... tarafından mirasbırakanları Perihan Barsal’a teban açılan, yine davacılar ..., ... ve ... tarafından mirasbırakanları ...’a teban açılan dava yönünden, 818 Sayılı Borçlar Kanununun 246. maddesi uyarınca dava açma hakları bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru olduğu gibi; davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile yargılama sırasında ölen davacı ...’ın bizzat devrettiği paylarla ilgili olarak koşullu bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiği benimsenmek suretiyle bu paylar yönünden davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmesi de doğrudur. Davacı ve davalı tarafın bu yönlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Bilindiği üzere; paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda, pay devri şeklinde gerçekleşen temliklerle ilgili iptal-tescil kararı verilmesi halinde, yüzölçüm ya da metrekare üzerinden değil, pay üzerinden iptal tescil hükmü kurulması gerektiği açıktır.
Ancak; kabul kapsamındaki davacılar ..., ..., ... ile yargılama sırasında ölen davacı ...’ın mirasçıları yönünden pay üzerinden iptal tescil hükmü kurulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak biçimde ve HMK’nin 297/2. maddesine aykırı olacak şekilde metrekare üzerinden iptal-tescile karar verilmesi doğru değildir.
Tarafların değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 20.10.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.