Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. H.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; İlçesi, ....Beldesi"nde bulunan 1.000 m² civarındaki taşınmazın müvekkili tarafından R.. K.. satın aldığını, Rahmi"nin de yeri D.. A.. satın aldığını, taşınmazın ormanla alakasının olmadığını, eklemeli zilyetlik süresinin 20 yılı aştığını, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığını belirterek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, Antalya İli, İlçesi, ....Kasabasında bulunan Harita Mühendisi Y..T.. tarafından düzenlenen 23/04/2012 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 722,90 m²"lik taşınmazın meyve bahçesi niteliği ile davacı Mehmet oğlu 1969 doğumlu M.. Y.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı H.. H.. tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 24/11/1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1960 yılında yapılmış ve dava konusu taşınmaz tescil harici bırakılmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile 23/04/2012 tarihli rapor ve eki krokide (A) harfi ile gösterilen 722,90 m²"lik taşınmazın meyve bahçesi niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmişse de yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Mahkemece yapılan araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşmiş bir imar planı olmadığı Kestel Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün 28.08.2008 tarihli yazısı ile bildirilmiş ise de, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazla ilgili olan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/39 E. - 2010/198 K. sayılı dosyasında, 2237 sayılı parsele ait dosyada 07.08.1996 tarihinde nazım imar planının bakanlıkça onaylandığı ve 05.06.1997 tarihinde meclis kararı ile onaylanarak yürürlüğe girdiği bildirilmesine karşın mahkemece taşınmazın imar planına alınıp alınmadığı belirlenmemiş, alınmış ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin imar planına alınma tarihine kadar davacı yararına hüküm oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur. Açıklanan husus gözetilmeksizin hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı H.. H..nin temyiz itrazlarının kabulü ile hukmün BOZULMASINA 29/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.