Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/2367 Esas 2013/10856 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2367
Karar No: 2013/10856
Karar Tarihi: 30.4.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/2367 Esas 2013/10856 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/2367 E.  ,  2013/10856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalılardan satın aldığı taşınmazın eski idari para cezasını ödediğini, bu bedeli tahsil amacıyla davalılar hakkında icra takibi başlattığını ama davalıların haksız itiraz ettiklerini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılar hakkında %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davacının ödemiş olduğu idari para cezasının murisleri öldükten sonra verildiğini, usulüne uygun tebliğ de olmadığından iptali mümkünken davacının ödeme yaptığını, bu şekilde para cezasını iptal ettirme haklarının ellerinden alındığını ayrıca davacının kendileri adına para cezasını ödeme yetkisi de olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalılardan satın almış olduğu taşınmazın üzerinde bulunan kaçak yapı nedeniyle verilmiş olan eski tarihli para cezasını kendisinin ödemek zorunda kaldığını belirterek, bu bedeli davalılardan istemiştir. Taraflar arasında taşınmazın üzerindeki kaçak yapının satımdan önce varolduğu ve para cezasının da eski tarihli olduğu hususu tartışmalı değildir. Satıştan önce kaçak yapı nedeniyle tahakkuk ettirilmiş olan para cezasının muhatabı ise gerçekte tahakkuk tarihindeki maliklerdir. Cezanın muris adına kesilmesi ise davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu durumda davacının davalıların ödemesi gereken para cezasını ödemesi nedeniyle, davalılar bu miktarda sebepsiz zenginleşmişlerdir. Hal böyle olunca, davacının talebi yerinde görülmekle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, açıklanan nedenler gözönünde bulundurulmadan, yanlış değerlendirme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.