13. Hukuk Dairesi 2012/26050 E. , 2013/10850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı avukat ile imzaladığı 27.12.2006 tarihli avukatlık sözleşmesine göre, avukatın ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/299 Esas sayılı dosyasında şirketin feshi ve tasfiyesi davasını göreceği, kendisinin lehine hükmedilecek hisse bedeli toplamının %20"sinin avukata ödeneceği hususunun kararlaştırıldığını, davalının 11.05.2009 tarihinde telgraf çekerek 25.000,00TL avukatlık ücreti ile ödenmemiş olduğunu beyan ettiği 3.000,00TL yol masrafı toplamı 28.000,00TL"yi istediğini, daha sonra da aleyhine 36.040,00TL"lik takip başlattığını, davalının çekmiş olduğu telgrafta istemiş olduğu tutar ile icra takibinde istemiş olduğu tutar arasında çelişki olduğu gibi avukatlık ücret sözleşmesi incelendiğinde de ortada avukatlık ücretinin doğup doğmadığı, doğmuş ise ne kadar olduğu konusunda ciddi tereddütler olduğunu, davalının bütün masraflarını ödediklerini iddia ederek, İzmir 15. İcra Müdürlüğü"nün 2010/743 sayılı icra dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini istemiştir.
Davalı, davacı adına takip ettiği ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/299 Esas sayılı dosyasında kesinleşmiş ilam sonucu davacının tasfiye nedeni ile hissesine düşen bedelin 212.228,22TL olduğunu, vekalet ücreti ve masrafların ödenmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 27.12.2006 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi incelendiğinde, avukatın aldığı işin ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/299 Esas sayılı şirketin feshi ve tasfiyesi davası olduğu, bu dava neticesinde davacı lehine hükmedilecek hisse bedelinin ve faizi, tazminat, masraf vs bedelleri de dahil olmak üzere toplamlarının %20"sinin hükümle birlikte avukata derhal peşin olarak ödeneceği hususunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı avukat bu sözleşmeye dayanarak, alacağını icra takibine koymuşsa da, davacı tasfiyenin henüz gerçekleşmemiş olduğundan bahisle, icra dosyasında borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, her ne kadar ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/299 Esas sayılı dosyasında verilen hükümle şirketin tasfiyesine karar verilmiş ise de, tasfiye henüz gerçekleşmemiş olduğundan, tasfiye sonuçlanmadan vekalet ücreti istenemez. Ancak, tasfiye sonuçlanıp, davacının eline geçecek para sözleşme kapsamında belirlendiğinde vekalet ücreti istenmesi söz konusu olabilir ki, bundan önce davalı tarafından icra takibi yapılması mümkün değildir. Hal böyle olunca, davanın kabulü gerekirken, reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.