Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7039
Karar No: 2019/5670
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/7039 Esas 2019/5670 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/7039 E.  ,  2019/5670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ...Müh. Enerji ... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin arıza bakım onarım teknikeri olarak 01/11/2008 tarihinden itibaren çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Temyiz:
    Karar, davacı vekili ile davalılardan ...Müh. Enerji ... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili kanuni süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Somut olayda; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, 01/11/2011 tarihinde fiili çalışmanın sonlandırıldığı ifade edilmiştir. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 14.08.2008-12/12/2011 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince 01/11/2011 tarihinde iş sözleşmesinin işveren tarafından eylemli olarak haksız feshedildiği iddiasına karşın çalışmaya devam ettiği, davalı tarafından sunulan arıza kayıtlarında 27/11/2011 tarihine kadar çalışmasının olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Dairemiz 16.05.2018 tarihli, 2015/29270 esas ve 2018/11998 Karar sayılı emsal kararı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve yetersiz tanık beyanları sebebiyle 01/11/2011 tarihinde haksız fesih iddiasının kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından kıdem tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusundadır.
    Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dinlenen tanık beyanlarına göre iki ekibin dönüşümlü çalışması sebebi davacının ulusal bayram genel tatil günlerinin yarısında çalıştığının kabulü ile yapılan hesaplama Mahkemece hüküm altına alınmıştır. Oysa davalı tarafından dosyaya 07.11.2010- 27.11.2011 tarihleri arası arıza kayıtları sunulmuş olup kayıt bulunan dönemlere ilişkin olarak bu kayıtlara, kayıt bulunmayan dönemlere ilişkin olarak tanık beyanlarına itibar edilerek değerlendirme yapılması gerekirken mahkemece ulusal bayram genel tatil ücret alacağının yazılı şekilde kabulü isabetli olmamıştır.
    4-Davacı işçinin hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Aynı kurallar hafta tatili ücret alacağının ispatı için de geçerlidir.
    Somut olayda, davacının söz konusu çalışmalarının tanık beyanlarına göre tespit edildiği, başkaca bir delil bulunmadığı bu itibarla hafta sonu çalışması karşılığı ücret alacağı bulunduğu belirtilerek hesaplama yapılmış mahkemece hüküm altına alınmış ise de;ise de davacı tanık beyanı ile hafta tatili günlerinde çalıştığı sonucuna varılamamaktadır.Arıza bakım sorumlusu olarak ve arızanın tespiti ile çağrı üzerine çalışan işçinin çalışma şekli ve yazılı kayıtlar dikkate alındığında 4857 sayılı Kanunun 46. Maddesi gereğince, yedi günlük zaman dilimi içerisinde 24 saatlik dinlenme süresi verilmesi gerektiği hükmüne aykırı çalışması olduğu soyut ve varsayıma dayalı beyan ile ispat edilmediğinden davacının hafta tatili ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
    Davacı işçi ile aynı konumda olan bir işçinin açtığı davada yasal şartları oluşmayan kıdem tazminatı alacağı, hafta tatili, fazla çalışma ücret alacağı ve kötüniyet tazminatı isteklerinin reddine karar verilmiş ve tarafların temyizi üzerine karar, davalı yönünden tamyiz talebinin kesinlikten reddine karar verilirken davacı temyizi yönünden ise Yargıtay tarafından onanmıştır (Dairemiz 16.05.2018 tarihli, 2015/29270 Esas ve 2018/11998 Karar sayılı ilam)
    Açıklanan sebeplerle davaya konu isteklerin reddi yerine, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.03.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi