22. Hukuk Dairesi 2016/25701 E. , 2016/24448 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, feshin geçerli sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, davacı işçi, davalıya ait ... ilinde bulunan işyerinde, 03.03.2015-28.01.2016 tarihleri arasında, çevre mühendisi olarak çalışmıştır.
Davalı işveren, fesihten önce davacı işçiye tebliğ ettiği yazılı bildirim ile, davacının dava dışı ... Hazır Beton San. ve Tic A.Ş.’ye ait işyerinde çalışmasının uygun görüldüğü bildirilmiştir. Davacı işçi, 27.01.2016 tarihli yazılı cevabıyla, teklifi kabul etmediğini beyan etmiştir. Bunun üzerine iş sözleşmesi, davalı işverence, 28.01.2016 tarihli yazı ile, işçinin işyeri değişikliğini kabul etmemesi gerekçesiyle geçerli sebep iddiasına dayanılarak feshedilmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 2. maddesi uyarınca, işverene işyeri değişikliği hususunda yetki tanınmış olduğu gerekçesiyle, feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilmiştir.
Öncelikle, şu husus belirtilmelidir ki, taraflar arasında imzalan iş sözleşmesinin 2. maddesinin, davalı işverene ait işyerleri arasındaki nakil bakımından nazara alınması mümkündür. Ancak, somut olayda, davacı, dava dışı ... Hazır Beton San ve Tic A.Ş.’ye ait farklı bir şehirde bulunan işyerine nakledilmek istenmiştir. Her ne kadar, davalı şirket ile dava dışı şirketin aynı grup bünyesinde olduğu savunulmuş ise de, şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğu sabittir. Bu halde, uyuşmazlığın, iş sözleşmesinin devri hükümlerine göre çözülmesi gereklidir.
4857 sayılı İş Kanunu’nda iş sözleşmesinin devrine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 429. maddesinin birinci fıkrasında ise “Hizmet sözleşmesi, ancak işçinin yazılı rızası alınmak suretiyle, sürekli olarak başka bir işverene devredilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alındığında, davacı işçinin, iş sözleşmesinin devrine rıza göstermemesi karşısında, iş sözleşmesinin feshi geçerli sebebe dayanmamaktadır. Bu halde, feshin geçersizliğiyle, davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 597,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 01.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.