Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28553 Esas 2016/3158 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/28553
Karar No: 2016/3158
Karar Tarihi: 07.04.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28553 Esas 2016/3158 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Olayda, sanığın müştekiyi çanak anten taktırmak bahanesiyle eve götürdüğü ve müştekinin çalışmasından faydalanarak araç içerisinde bıraktığı 1 adet araç modülatörü ve 2 adet uydu cihazını çaldığı ortaya çıkmıştır. Ancak, suçun niteliği hırsızlık suçu olarak değerlendirilmediği için yanlış bir şekilde dolandırıcılık suçundan hüküm kurulmuştur. Ayrıca, hak yoksunluğuna yönelik güvenlik tedbirlerinin uygulanması da kanuna aykırı olarak kararlaştırılmıştır. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: TCK'nın 157/1, 52/2, 53/1 maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi, 141/1 maddesi ve 53/1-c maddesi. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararı da değerlendirmeye alınmıştır.
15. Ceza Dairesi         2013/28553 E.  ,  2016/3158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Sanığın, uydu takma işiyle uğraşan müştekiyi, çanak anten taktırmak bahanesi ile beraberinde kendi aracıyla ... Mahallesi ... sokakta bulunan eve götürdüğü, müştekinin, gösterilen eve çanak anten takmaya başladığı sırada sanığın, müştekinin çalışmasından faydalanarak araç içerisinde bıraktığı 1 adet araç modülatörünü ve 2 adet uydu cihazını müştekinin bilgisi dışında götürerek ortadan kaybolduğu olayda, zilyetliğin devrinin söz konusu olmaması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 Esas ve 2012/229 Karar sayılı kararı gereğince; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 141/1 maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi ayrca 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.