23. Hukuk Dairesi 2017/1274 E. , 2020/1445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı kooperatif vekili Avukat ... ile davalılardan...mirasçıları vekili Avukat... davalılardan ... vekili Avukat ..."nün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalıların murisi..."nin müvekkili kooperatifin 2004-2008 yılları arasında müdürü olarak görev yaptığını, kooperatif denetçileri tarafından yapılan incelemede 539.806,39 TL"nin kooperatif kasasında bulunmadığını, bu miktarın murisin zimmetinde olduğunun belirtildiğini, muris hakkında dava açılması için yetki verildiğini ileri sürerek, bu miktarın faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, kooperatif kayıtlarına göre harcanan para ile imalatların birbiriyle örtüştüğünü savunarak, davanın reddini istemiştirler.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, eksik inceleme gerekçesiyle Dairemizce bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafından iddia edilen zararın ispatlanamadığı, gerek davacı kooperatiften gerekse davadışı HUK şirketinden istenilen ödenen paraların dayanakları olan belgeler; istihkak raporları ve hesaplaşmalara ait tevsik edici belgelerin dosyaya sunulmadığı, murisin müdürlük görevini ifası sırasında zimmet fiilini işlediğine yönelik dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava kooperatif yöneticisi aleyhine açılmış oluşan zararın tazminine ilişkin sorumluluk davasıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, incelenen kooperatif kayıtlarına göre davadışı HUK şirketine verilen avansın 1.869,892,39 TL olduğu, HUK şirketine ait ticari defter ve kayıtlara göre ise davacı kooperatiften alınan avansın 1.252,086,00 TL olduğu ve her iki kayıt arasında 617.806,39 TL fark bulunduğu tesbit edilmiş ancak davalı tarafından yüklenicinin kooperatif kayıtlarına göre tahsil ettiği tüm bedeli kooperatif inşaatlarında kullandığına ilişkin iddiası üzerinde yeterince durulmamıştır.
Bu durumda, öncelikle davacı kooperatif ile dava dışı yüklenici şirket arasında inşaat yapımına ilişkin bir sözleşmenin bulunması halinde dosyaya celbi sağlanarak, sözleşme bedelinin belirlenmesi, şayet böyle bir sözleşmenin bulunmaması halinde ise mahalinde keşif yapılarak yüklenici şirket tarafından yapılan imalattan kar marjı da gözetilerek toplam imalat tutarı belirlenerek fark bedeli olan 617.806,39 TL’nin inşaatta kullanılıp kullanılmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı Cüneyt Mete mirasçıları ve ..."den alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.