13. Hukuk Dairesi 2013/9877 E. , 2013/10824 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, 21.7.2006 tarihli vekaletname ile şirketin vekili olarak görev yapan davalı avukatların, borçlulardan tahsil ettikleri çek ve nakit paraları iade etmedikleri gibi, davaların zamanında açılmaması nedeniyle de şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, davalıların tahsilatlardan doğan iade ve tazminat borçları nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 82.000,00 TL"nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın gerek yetkisizlik, gerekse esastan reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, 6100 sayılı kanunun 6. maddesine göre, davada yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilerek, mahkemenin yetkisizliğine, dosyasının yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı Kanunun 10. maddesi gereğince, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir. Burada özel yetkiye ilişkin bir düzenleme söz konusu olup, davacı davasını genel yetkili mahkemede açabileceği gibi, özel yetkili mahkemede de açabilir. Tarafların sözleşmenin ifa edileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin ifa edileceği yer, Borçlar Kanununun 73. maddesine göre belirlenir. Bu maddeye göre sözleşmeden doğan para borcu, aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Bu nedenle de alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahında da dava açabilir.
Somut olayda davacı, davalıların tahsilatlardan doğan iade ve tazminat borçları nedeniyle vekalet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için kendi ikametgahı mahkemesinde dava açmıştır. O halde dava, yetkili mahkemede açılmış olduğundan, mahkemece yetki itirazı reddedilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 30.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.