20. Hukuk Dairesi 2014/2064 E. , 2014/5829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... Köyü 161 ada 266 parsel sayılı 1702.14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölümüne ait tesbitin iptali istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine, çekişmeli parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 05.07.2011 gün ve 2011/4768 - 8717 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı, bu nedenle, önceki bilirkişiler dışında üç orman mühendisi ve bir fen bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 6831 sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesi hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılması, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu ve 2. madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktasının bulunup röperlenmesi, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2. madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağının sağlanması, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümünün birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınması, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile 2. madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceğinin düşünülmesi, varsa Orman İşletme Müdürlüğünden orman kadastro komisyonunca çalışmalar sırasında kullanılan orman sınır nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu hava fotoğrafları getirtilerek bu hava fotoğrafı ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de hava fotoğrafı ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri müşterek imzalı rapor alınması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece davanın reddine, çekişmeli parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1978 yılında yapılıp 14/06/1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve halen tarım arazisi niteliğinde olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.