Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu    ....... A.Ş. vekili İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2008/24844 sayılı dosyasında 23.10.2008 tarihli çek nedeniyle haklarında takip yapıldığını, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede en son 20.01.2009 tarihinde işlem yapılarak bu tarihten sonra dosyanın işlemsiz bırakıldığını, 6 aylık zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyasının incelenmesinde 20.01.2009 tarihinde satış bedeli üzerinden tahsil harcı alınmasına ilişkin işlemin yapıldığı ve bu işlemin icra müdürü tarafından tasdik edilerek imzalandığı görülmektedir.
Bahsi geçen işlemden sonra tutanakta yazılı bulunan, alacaklı vekilinin; "borçlular adına kayıtlı...son durum kaydının bildirilmesi yönünden müzekkere yazılmasını talep ederim." şeklindeki 15.05.2009 tarihli beyanı üzerine müzekkere masrafı verilip müzekkerenin yazılması yolunda işlem yapılmadığı gibi, içeriği itibariyle de takibin devamını sağlayıcı bir işlem değildir. Kaldı ki sözkonusu talebin, icra müdürlüğü tarafından görülüp kabul veya red edildiğine ilişkin tasdik şerhi de bulunmamaktadır. Bu haliyle 15.05.2009 tarihli işlem, zamanaşımını kesen bir işlem olarak kabul edilemez.
O halde son işlem tarihi 20.01.2009 tarihi olarak kabul edilerek, şikayet tarihinde zamanaşımının gerçekleşmiş olması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.