Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/7785 Esas 2009/9888 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/7785
Karar No: 2009/9888

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/7785 Esas 2009/9888 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2008/7785 E.  ,  2009/9888 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Diyarbakır Aile Mahkemesi
    TARİHİ :19.10.2007
    NUMARASI :Esas no: 2007/697 Karar no: 2007/620

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yaz aylarında kişisel ilişki ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının velayeti kendisine bırakılan küçükle ilgili nafaka istemediğini beyan etmesine, ancak açılacak ayrı bir dava ile çocuk için iştirak nafakası istemesinin mümkün bulunmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Mahkeme tarafından tarafLarın düzenlediği 12.09.2007 tarihli protokol tasdik edilerek Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Protokolde yer alan yaz aylarındaki kişisel ilişki düzenlemesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 25.05.2009 (Pzt)
    KARŞI OY YAZISI
    Tarafların anlaşmalı olarak (TMK m. 166 f. III) boşanmalarına karar verildiği ve hükmün anlaşmalı boşanmanın “fer’i hükümlerinde oluşan çekişme” sebebiyle temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır.
    Çekişme nedir?;
    Değerli çoğunluk, anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın fer’i hükümlerinde” oluşan bozmaya yönelik temyiz sebebinin hükmün tamamını sakatlamadığı ve hükmün boşanma bölümünün fer’i hükümlere yönelik temyiz davasına rağmen kesinleştiği düşüncesindedir. Anlaşmalı boşanma davası diğer boşanma davalarından “farklı özellikler” taşımaktadır.
    Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
    Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma davalarında hâkimin;
    -Tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi,
    -Boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması,
    -Tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapması durumunda bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.
    Açıklanan koşullarda oluşan herhangi bir çekişme/temyiz hükmün “tamamını” sakatlayacağından anlaşmalı boşanma davalarında hükmün “bir bölümünün kesinleştiğini” düşünmek anlaşmalı boşanma davasının doğası ile bağdaşmaz. Başka bir anlatımla boşanmanın “fer’i hükümlerinde oluşan sakatlığa/çekişmeye/temyize rağmen tarafları “anlaşmalı” boşanmış kabul etmek mümkün değildir
    Temyiz davacısının temyiz dilekçesinde boşanmanın “fer’i hükümlerinde anlaşamadıklarını açıkça bildirmesine rağmen “anlaşma varmış” gibi kabulde bulunan değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılma olanağım yoktur.

     

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.