Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2010/9794 Esas 2012/459 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/9794
Karar No: 2012/459
Karar Tarihi: 18.01.2012

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2010/9794 Esas 2012/459 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2010/9794 E.  ,  2012/459 K.

    "İçtihat Metni"


    Yoklama kaçağı olup 3 aydan sonra gelmek suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.03.2010 tarihli ve 2010/492 soruşturma, 2010/169 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanunun 174. maddesi gereğince iadesine dair Bitlis Sulh Ceza Mahkemesinin 25.03.2010 tarihli, 2010/169 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Bitlis Asliye Ceza Mahkemesinin 30.03.2010 tarihli ve 2010/89-89 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10.07.2010 gün ve 46038 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının 22.07.2010 gün ve KYB. 2010-175692 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, mahkemece sanığa isnad edilen eylemin yoklama kaçağı olup 7 gün içinde gelmek suçunu oluşturabileceği ve bu suçun da önödeme kapsamında bulunduğundan bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde, iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında suçun vasıflandırılmasının yer almadığı, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 12.12.2005 tarihli ve 2005/6961-9421 sayılı ilamında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/2. maddesinde öngörülen "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca dava açılmış bulunmasına binaen, mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller değerlendirilerek yargılama sonucuna göre suçun önödeme kapsamında kalması durumundan mahkemesince önödeme ihtarında bulunulacağı dikkate alınmaksızın itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Bitlis Asliye Ceza Mahkemesinin 30.03.2010 gün ve 2010/89 - 89 D. İş sayılı kararının CMK"nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 18.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.