7. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2010 Karar No: 2016/10202 Karar Tarihi: 09.05.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/2010 Esas 2016/10202 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2015/2010 E. , 2016/10202 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı kurum nezdinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, aradaki hizmet alım ilişkisinin muvazaalı olduğunu, iş akdinin haklı neden olmadan feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, aradaki ilişkinin ihale ile hizmet alımı olduğunu muvazaa iddiasının yersiz olduğunu , davacının tüm haklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin c)1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden..."nın ....İş Mahkemesinin 2013/672 Es. sayılı dosyasında, benzer konuda aynı davalı hakkında alacak talebinde bulunan davacı işçi vekili olarak yer almıştır. Bu durum, bilirkişinin tarafsızlığı ilkesi ile çelişen bir olgu ortaya çıkarmış olup, Mahkemece diğer mahkemelerde de davalı Bakanlık aleyhine davası olmayan -davanın taraflarıyla ilişkisi bulunmayan- başka bir bilirkişi seçilerek yeniden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.