MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, “... ilçesi, İnönü mahallesi, ...” adresinde bulunan taşınmazdaki bağımsız bölümlerin malikleri olduklarını, taşınmazın davalılar ... ve ..."ın yetkilisi oldukları yüklenici davalı şirket tarafından inşa edildiğini, bağımsız bölümlerin kullanılmaya başlanmasından sonra çatının aktığını, sıvaların ve alçıpanın döküldüğünü, otopark tavanından ve duvarlarından sürekli olarak suların geldiğini, asansör kuyusunda suların biriktiğini, 07/05/2008 tarihli ihtarname ile söz konusu ayıpların davalılara bildirilmesine rağmen giderilmediğini ileri sürerek, uğradıkları zararlara karşılık olarak şimdilik 10.000,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı şirkete karşı açılan davanın ise kısmen kabulüne, 800,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar tarafından davalılara karşı açılmış olan ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkin dava, davalılardan ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddedilip, diğer davalı şirket yönünden ise, davacıların arsa payları oranında kabulüne, fazla talebin reddine karar verildiğine göre, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre, davalı yararına 400,00 TL (tek) maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, davacılardan ayrı ayrı 1.104,00 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK.’nun 370/2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : 1. bent gereğince davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının “Hüküm” başlıklı bölümünün (5) no’lu bendinin 2. satırında bulunan (...1.104,00 TL vekalet ücretinin davacılardan ayrı ayrı alınarak) sözlerinin tümüyle karardan çıkarılarak yerine (...400 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak) sözlerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 30.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.