20. Hukuk Dairesi 2014/2488 E. , 2014/5818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesini değiştiren 5304 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince ... Köyünde yapılan ve kısmî olarak askıya çıkartılan orman kadastrosu sırasında dava dilekçesine ekli krokide taralı olarak gösterilen taşınmazların orman sınırları dışında bırakıldığını, oysa; bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek ve Hazineyi hasım göstermek suretiyle tesbitin iptali ve çekişmeli yerin orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 131 ada 22 parsel altında belgesizden, temyize konu dava nedeniyle niteliği, yüzölçümü ve malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tesbit tutanağının düzenlendiği, edinme sebebi sütununda "... zilyetliğinde" yer olduğundan söz edildiği belirlenmiş, bu kişi davaya dahil edilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 747.74 m2"lik bölümünün orman niteliğinde Hazine, (A) harfli 778.08 m2 ve (C) harfli 3478.13 m2"lik bölümlerinin tarla niteliğinde davalı ... adına tapuya tesciline, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı vekili lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.03.2013 gün ve 2012/10682 E. 2013/3355 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "taşınmaz niteliği, yüzölçümü ve malik hanesi boş olarak tesbit gördüğünden ve karar bu tür davalarda kanunî hasım durumundaki Hazine tarafından temyiz edilmiş olduğundan, 1938 tarihli hava fotoğrafındaki durumu nazara alınarak hüküm kurulması gerektiği, mahkemece, taşınmaz başında hazır bulunan orman bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinden ek rapor alınarak 1938 tarihli hava fotoğrafına göre orman sayılan ve sayılmayan bölümlerin gösterildiği infaza elverişli kroki düzenlettirilmeli" denilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 24/09/2013 tarihli kadastro kontrol memuru ..."ın raporunda (A) harfi ile gösterilen 1283,51 m2 yüzölçümündeki kısmın kadastro tesbitinin iptali ile ayrı parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfı ile ... adına tesbit ve tesciline, raporda (B) harfi ile gösterilen 3720,44 m2 yüzölçümündeki kısmı davalı ... adına tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, uzman orman bilirkişi heyeti tarafından eski tarihli hava fotoğrafına ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının orman sayılan yerlerden, (B) harfi ile gösterilen kısmının ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; çekişmeli taşınmaz 3402 sayılı Kanunun 5. maddesine göre temyize konu dava nedeniyle niteliği, yüzölçümü ve malik hanesi boş olarak gönderilmiştir. Kadastro hâkiminin doğru sicil oluşturması, taşınmazın hangi nitelikle tescil edileceğini hüküm yerinde doğru olarak göstermesi kamu yararındandır. Bu nedenle, hüküm fıkrasında, çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının niteliğinin belirtilmemiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3. bendinde yer alan “kısmı” kelimesinden sonra gelmek üzere “tarla vasfıyla” ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun değişik 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.