14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16310 Karar No: 2014/6418 Karar Tarihi: ...05.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/16310 Esas 2014/6418 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/16310 E. , 2014/6418 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.09.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil olmaz ise taşınmazın rayiç değerinin tahsili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; ... iptali ve tescil isteminin reddine rayiç değerin tahsili isteminin kabulüne dair verilen 09.....2012 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 29.04.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil, ikinci kademede ise taşınmaz bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalılar davayı kabul etmişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve elbirliği ortaklığı çözülmeden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesi ile ... iptali ve tescil isteminin reddine, davacının talebi ile bağlı kalınarak ....000TL"nin davalılardan tahsiline karar karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. ...-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin fazlaya dair haklarını saklı tutarak talep ettiği ....000 TL tazminatı ıslah yolu ile arttırdığına ilişkin bir dilekçesi bulunmadığından bu konudaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. ...-Sözleşme konusunun belirlenebilirliği ilkesine göre dava konusu taşınmazın satışı vaat edilen bölümünün belirlenebilir olması gerekir. Somut olayda; 03.....2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalılar .... ... ..., ... ... ve ... ... tarafından davacı ..."a 479 parsel sayılı taşınmazın ....000 m2"lik bölümünün satışının vaat edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, taraflar arasında düzenlenen 03.....2000 tarihli satış vaadi sözleşmelerinde, satışı vaadedilen taşınmaz miktarı m2 olarak belirtilmiş ise de satışı vaadedilen yerin dava konusu taşınmazın neresine isabet ettiği taşınmazın çapı üzerinde m2 olarak işaretlenip gösterilmemiştir. Bu nedenle davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinde mevcut haliyle sözleşme konusu belirlenebilir olmadığından sözleşmenin ifa olanağı bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı, ademi ifası sebebiyle BK"nın 96. maddesine dayanarak davalıdan tazminat isteminde bulunabilirse de 03.....2000 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak mülkiyet aktarımı talep edemez. Mahkemece, tescil talebinin bu gerekçe ile reddi gerekirken, taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olduğu için satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından bahisle reddi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda ... numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, ... numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilerek düzeltilmiş bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, ....05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.