8. Hukuk Dairesi 2012/11197 E. , 2012/11862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Şikayetçi borçlu Belediye aleyhinde kamulaştırmasız elatma ilamında hüküm altına alınan alacakların tahsil amacıyla, örnek 4-5 icra emriyle; tazminat asıl alacağı, ilam vekalet ücreti ve yargı gideri ile işlemiş yasal faizlerinin (%12, % 9 oranlarında), yine 19.06.2010 takip tarihinde itibarende % 9 oranında işleyecek faziyle tahsili talep edilmiştir. Borçlu tarafından İcra Dairesine 18.07.2010 tarihinde %9 oranı üzerinde hesap edilen dosya borcu ödeme ve infaz nedeniyle hacizlerin fekkine karar verilmiştir. Borçlu vekili 22.08.2011 tarihinde İcra Mahkemesi"ne başvurarak, icra emrinde takip öncesine ilişkin olarak istenmiş faizin, 4.337,10 TL"sinin fazla olduğunu, bu kısmın iptalini ve kendilerine iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişiden alınan 15.12.2011 tarihli raporda, icra emrinde talep edilen, takip öncesine ait işlemiş faizin 4428,80 TL"sinin fazla olduğu bildirilmiştir. Alacaklı vekilinin, ilamın takipten sonra 05.04.2010 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten sonrası için tazminat asıl alacağına Anayasa 46/son maddesi gereğince kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin uygulaması gerektiğinin nazara alınarak, dosya borcunun buna göre hesap edilmesi talebi üzerine, bilirkişiden ek rapor alınmış, raporda ilamın kesinleşmesi tarihinden sonrası için takip talebinde istenen %9 oranı aşılarak, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranlarına göre hesaplama yapılarak, ödeme düşülmüş ve 50.833,58 TL dosyada bakiye borcun bulunduğu bildirilmiştir. Mahkemece, ek rapor nazara alınarak, dosyada fazla talebin ve ödemenin bulunmadığı kabul edilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir. Borçlu vekili talebin dışına çıkılarak inceleme yapılarak hüküm kurulduğundan, bozma istemiyle temyize gelmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 26. maddesinin; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasını veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmünü içerdiği,
Somut olayda davacı, borçlu vekilinin şikayetinin takip öncesi işlemiş faizin 4337,10 TL fazla talep edildiğine yönelik olduğu, gerek 15.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda ve gerekse 28.05.2012 tarihli ek raporda şikayete onu takipten önceki dönem için 4428,80 TL fazla faiz talep edildiğinin belirtildiği, borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde 4337,10 TL fazla faiz talep edildiğini belirtmiş olması, HMK.nun 26. maddesi hükmü gereğince bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK. nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.