Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2020/2578
Karar No: 2021/224
Karar Tarihi: 28.01.2021

Danıştay 12. Daire 2020/2578 Esas 2021/224 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2578
Karar No : 2021/224

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 15/10/2019 tarih ve E:2018/3987, K:2019/7614 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanunla değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken 01/08/1994 tarihinde meydana gelen olay sonucunda yaralanan davacının, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, olay tarihten sonra rahatsızlıklarının devam ederek artmış olması, dolayısıyla köy koruculuğu yapmasına engel olan rahatsızlığının vazifesini yaptığı sırada, vazifenin neden ve etkisiyle oluşması sebebiyle, davacının kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun; düzeltilmesi talep edilen kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür. Düzeltilmesi istenen karar kanun ve usule uygun olup, düzeltmeyi gerektiren bir sebep de bulunmadığından düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına 28/01/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) - KARŞI OY :
Dava; geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken 01/08/1994 tarihinde yasadışı PKK terör örgütü mensuplarınca kurulan pusu sonucu yaralanan davacı tarafından, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca vazife malullüğü aylığı bağlanması için yapılan başvurunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Vazife Malullüğü Tespit Kurulu işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
442 sayılı Köy Kanunun 74. maddesinde, köy korucuları ve geçici köy korucularının görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları sakatlanmaları veya ölümleri halinde 2330 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı kuralı yer almıştır.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1. maddesinde, bu Kanunun amacı; barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesi olarak belirtilmiş; 2. maddesinin (e) bendinde, Kanunun güven ve asayişin korunmasında hizmetlerinden yararlanılması zorunlu olan ve yetkililerce kendilerine bu amaca yönelik görev verilen kamu görevlileri ve sivilleri kapsayacağı hükme bağlanmış, "Aylık Bağlanması" başlıklı 4. maddesinin (d) bendinde; herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların sakat kalmaları halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 36. maddesi hükümlerine göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden (Öğrenimi bulunmayanların ilkokul mezunu gibi) kendilerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre T.C Emekli Sandığınca görev malullüğü aylığının %25 artırılarak bağlanacağı kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 44. maddesinde, her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma giren iştirakçilere malul denileceği ve haklarında bu Kanunun malullüğe ait hükümlerinin uygulanacağı, 45. maddesinde malullüğün, iştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olması halinde buna (vazife malullüğü ) ve bunlara uğrayanlara da (vazife malulü) denileceği, 62. maddesinde; 61. madde gereğince malullük derecelerinin değiştiği veya malullüklerinin tamamıyla geçtiği sağlık kurulunca tasdik edilecek raporlar ile anlaşılanların aylıklarının, bu raporların tasdik tarihlerini takip eden ay başlarından itibaren yeni derecelerine göre düzeltileceği veya kesileceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda aktarılan yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; vazifeleri sırasında, vazifelerinden doğan nedenlerle vücutlarında oluşan arızalar veya yakalandıkları hastalıklar nedeniyle görevlerini yapamayacak duruma girenlerin vazife malulü kabul edileceği, Köy Kanununa göre görev yapan, bu görevleri nedeniyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumu ile ilgilendirilmeyen geçici köy korucularının, görevde bulundukları süre içerisinde yaralanmaları, sakatlanmaları, ölmeleri halinde 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı, geçici köy korucularının anılan Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ise ölüm veya yaralanma olayının görevin sebep ve etkisiyle oluşması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; 01/08/1994 tarihinde, Siirt ilinde bulunan … Köyünden … ilçesine gitmek üzere hareket eden ve davacı da dahil olmak üzere yedisi geçici köy korucusundan oluşan on beş kişinin bindiği aracın, PKK terör örgütü tarafından kurulan pusu sonucu uzun namlulu silah ve roketatarlar ile taranması sonucu davacının yaralandığı, olay tarihinde Dicle Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen adli raporda; vücudunun muhtelif yerlerinde kesilerin olduğu, şarapnel yarasına bağlı olarak cilt yaralarının meydana geldiği, epikriz raporunda; sağdirsek açık parçalı kırıklı çıkığı, sol gluetal bölgede şarapnel yarası ve sağ gözde şarapnel parçası tespit edildiği, olaydan 6 gün sonra düzenlenen müşehade kağıdında; davacının göz ile ilgili devam eden şikayeti nedeniyle hastaneye başvurduğu, 08/08/1994 tarihinde aynı hastanede göz ameliyatı geçirdiği, 31/10/1994 tarihinde düzenlenen raporda; sağ göz hacminin sola göre hafif azaldığı, kitle lezyonunun mevcut olduğu, 03/05/2001 tarihli adli raporda; sağ dirseğin deforme görünümde ve sağ dirsek hareketlerinde flexiyon ve extansiyon kısıtlılığının olduğu, sağ dirsek çıkığı bulunduğu, Siirt Devlet Hastanesinin 12/10/2009 tarihli sağlık kurulu raporunda; sağ dirsekte hareketin olmadığı, sağ el parmaklarında sertliğin mevcut olduğu ve fonksiyonel olarak kullanılamadığı, orta-ileri derecede işitme kaybı ve mental kısıtlılık bulunduğu belirtilerek sağ fizitis bulbi tanısı konularak "geçici köy koruculuğu yapamayacağına" karar verildiği, davacı tarafından karar düzeltme dilekçesi ekinde dosyaya sunulan Siirt Devlet Hastanesince düzenlenen 24/04/2019 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda ise, davacının sağ göz ve dirseğinde rahatsızlıkların mevcut olduğu, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %86 olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda; davacının, geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken 01/08/994 tarihinde meydana gelen olay sonucunda yaralandığı, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, olay tarihten sonra rahatsızlıklarının devam ederek arttığı hususu muhtelif zamanlarda verilen raporlardan açıkça anlaşıldığından, davacının, köy koruculuğu yapmasına engel olan rahatsızlığının vazifesini yaptığı sırada, vazifenin neden ve etkisiyle oluştuğunun kabulü gerekmektedir.
Açıklanan sebeplerle; davacının kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Daire kararının kaldırılarak, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, kararın düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi