22. Hukuk Dairesi 2016/19111 E. , 2016/24351 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fark ücret, ikramiye, ilave tediye, birleştirilmiş sosyal yardım, vasıta yardımı, gıda ve temizlik yardımı, altıncı gün primi, vardiya nöbet primi, giyecek yardımı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin üyeliğinin sendikaca işverene geç bildirildiğini ve bu suretle maddi zarara uğradığını ileri sürerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı sendika vekili, davacının hiçbir tarihte ...A.Ş. işçisi olmadığını, dolayısıyla davacının üye olduğu tarihten üyeliğinin bildirildiği tarihe kadar sendika ile ...A.Ş. arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceğini iddia etmenin mümkün olmadığını, öte yandan işçi sendikalarının, sendikal politikaları gereğince üyelik fişlerini hangi tarihte göndereceklerine kendilerinin karar vereceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının üyeliğinin makul süre içinde bildirilmediği ancak alacakların bir kısmının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç:
Dava, sendika üyeliğinin işverene geç bildirilmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın kaynağı maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 2. maddesinde tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlanan sendikaların amacı, yine aynı maddede, üyelerinin ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak olarak ifade edilmiştir.
Mülga 2821 sayılı Kanun"un 22. maddesinin üçüncü fıkrasında da, sendika üyeliğinin, üye kayıt fişinin sendikaya verilmesi ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile kazanılacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise üyeliği kesinleşen işçinin üye kayıt fişinin birer nüshasının sendikaca onbeş gün içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve işçinin çalıştığı işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğüne gönderilmesi zorunlu olduğu ifade edilmiştir.
Öte yandan, mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu"nun 9. maddesinin ilk fıkrasına göre “Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar.” Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de “Toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar.”
Bu genel açıklamalar ışığında tarafların temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
1-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı tarafından temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı kapsamında kaldığından 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427, 432. maddeleri uyarınca davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Davacının yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilen ve bu dava ile de yararlanamaması sebebiyle maddi zararının meydana geldiği iddia edilen toplu iş sözleşmeleri ...A.Ş. ile davalı ...Sendikası arasında bağıtlanmıştır. Davacı ise, sendika üyeliğini kazandığı tarihte toplu iş sözleşmesinin tarafı konumunda bulunmayan işveren yanında çalışmaktadır. Ayrıca, davacının sendika üyeliğini kazandığı tarihte, çalıştığı işveren ile ...A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı da bulunmamaktadır.
Bütün bu açıklamalar karşısında, davalı sendikanın, toplu iş sözleşmesinin tarafı olmayan işveren yanında çalışan davacının sendika üyeliğini, ...A.Ş."ye bildirim yükümlülüğünden söz edilemez. Bu itibarla, somut olayda, davalı sendikanın sorumluluğunun bulunmadığı tartışmasız olup, davanın kısmen reddine karar verilmesi sebebiyle mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacının temyiz itirazlarının reddiyle, kararın düzeltilmiş ve değiştirilmiş bu gerekçe ile ONANMASINA, 31.10.2016 gününde oy birliği ile karar verildi.