
Esas No: 2012/10578
Karar No: 2012/11817
Karar Tarihi: 04.12.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/10578 Esas 2012/11817 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel “şahsi” haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek yoktur. Yani bu ilamlar kesinleşmeden icraya konulabilir.
Somut olayda Mardin Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.02.2009 tarih ve 2006/151 Esas, 2009/94 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davaya konu taşınmazlarda hisselerin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilinin talep olunduğu, mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olduğundan ilamda hükmedilen vekalet ücreti alacağının takibe konulabilmesi için ilamın kesinleşmesi gerekir.
O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken ilamın, taşınmazın aynı ile ilgili bulunmadığı ve kesinleşmeden icra takibine konulabileceğinden bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.