8. Hukuk Dairesi 2012/10585 E. , 2012/11816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı (alacaklı) tarafından müvekkili hakkında İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2012/5063 Esas sayılı dosyası ile Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/529 Esas sayılı dava dosyasında verilen kararla hükmedilen vekalet ücretinin tahsili amacıyla ilamlı icra takibi yaptığını, takip konusu kararın önalım davasına ilişkin olduğunu, taşınmazın aynına yönelik kararların kesinleşmeden icra takibine konulamayacağını, dayanak kararın henüz kesinleşmediğini ve şikayetin kamu düzenine aykırı olması nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğunu takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili cevap dilekçesinde icra emrinin 09.03.2012 tarihinde şikayetçiye ve vekiline ayrı ayrı tebliğ edildiğini, süresi içerisinde herhangi bir dava açılmadığını, takibin kesinleştiğini, 02.04.2012 tarihinde hacze gidildiğini, şikayetin hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığını ve kamu düzenini ilgilendiren bir durumun da söz konusu olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 12. Hukuk Dairesinin 18.06.2006 tarih, 20959/24128 Esas ve Karar sayılı kararı ve 21.03.2006 tarih, 2179/5727 Esas ve Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; takip dayanağı ilamın kesinleşmediği iddiası ilama aykırılıkla ilgili olmayıp konuya ilişkin itiraz süreye tabi olduğundan ve şikayetçi olan borçluya ve vekiline icra emri 09.03.2012 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiğinden, şikayetin ise İİK.nun 16. maddesindeki 7 günlük süre geçirildikten sonra yapıldığından şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı (şikayetçi) vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.01.2012 tarih, 2010/529 Esas, 2012/60 Karar sayılı ön alım isteğine ilişkin karar sureti dosyadadır. Satış bedeli ile harç ve masrafların verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığından davanın reddine, 42.179,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, vs. karar verilmiştir. Alacaklı taraf, borçlu aleyhine, kararda yazılı olan vekalet ücreti ve işlemiş faizi belirtilerek 42.685,27 TL için icra emri göndermiştir. İcra emri taraflara mahalli mahkeme kararında yazılı olan tarihlerde tebliğ edilmiştir.
Uyuşmazlık İİK.nun 16. maddesinde belirtilen 7 günlük süre geçirildikten sonra şikayetin yapılması nedeniyle süresiz şikayetin somut olayda geçerli olup olmayacağı ve ön alım davasının gayrımenkulün aynına ilişkin olması nedeniyle ilamın hüküm kısmının kesinleşmeden takibe konulup konulmayacağından kaynaklanmaktadır. Ön alım davası gayrimenkulun aynına ilişkindir. Koşulları gerçekleştiğinde davaya konu olan pay ya da paylar resmi akit tablosundaki bedel ve harç ile masraflar hakimin tayin ettiği kesin süre içerisinde ilgili yere depo edilmekle ve karar kesinleştiğinde hüküm ifade edecektir. Bu nedenle, şikayetin ilamın içeriğine ilişkin olduğundan kamu düzeni ile doğrudan iç içe bulunması nedeniyle süresiz şikayete ilişkin konu olduğu tartışmasızdır.
Hal böyle olunca işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken karar yerinde yazılı gerekçeyle, istemin süreden reddi doğru olmamıştır. Borçlu vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 04.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.