10. Hukuk Dairesi 2016/9183 E. , 2016/13207 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 01.09.2003-31.01.2014 tarihleri arası davalı Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ... İlköğretim Okulu’nda hizmetli olarak çalıştığının ve Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır.
Somut olayda, davacı adına Kuruma davalı değişik işverenler tarafından yapılan bildirimler karşısında, davacının çalıştığı sürelerde işverenin veya işverenlerinin kim olduğu usulünce yapılacak araştırma neticesi tam olarak saptanmalı, davalı işveren ile bildirimlerin yapıldığı işverenler arasındaki ilişki belirlenmeli, taşeronluk ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, şayet taşeronluk ilişkisi mevcut ise sözleşmeler arası dönemlerde çalışmanın devam edip etmediği, işverenin bu sürelerde kim olduğu belirlenmeli, bu yapılırken varsayımdan uzak hukuki gerekçelere dayanılmalı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan yapılan ödemeler karşısında geçici iş ilişkisinin varlığı irdelenmeli, davacının çalışma ve süresine ilişkin olarak, yılın hangi aylarında çalıştığı, okulların kapalı olduğu sömestr ve yaz döneminde çalışmasının olup olmadığı araştırılmalı, bu hususlarda anılan okulda talep konusu dönemde görev yapan öğretmenler, idareciler ve idari personel re"sen tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılmalı ve nihayetinde davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.