15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/29679 Karar No: 2016/3067 Karar Tarihi: 06.04.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29679 Esas 2016/3067 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir şirkette işe alındı ve şirket aracını kullandı. Daha sonra işten çıkarıldı ancak aracı iade etmedi. Mahkeme, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak adli para cezasının alt sınırının gerekçe gösterilmeden üzerinde tayin edilmesi ve kısa süreli hapis cezası ertelenen sanığın hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceği konularında hüküm bozuldu. Hüküm fıkrasından adli para cezası sırasıyla \"30 gün\" ve \"600 TL\" ibareleri çıkarılarak yerlerine \"5 gün\" ve \"100 TL\" eklenmesi gerektiği belirtildi. TCK'nın 53. maddesi gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine ilişkin kısım çıkartıldı. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 61. ve 53/4. maddeleri tartışılmıştır.
15. Ceza Dairesi 2013/29679 E. , 2016/3067 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine yönelik hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanın sahibi ve yetkilisi olduğu şirkete ait otelde katılanın yeğeni olan sanığın işe alındığı, sanığın şirket işlerinde kullanılan şirkate ait aracı kullandığı, daha sonra şirket ile ilişiğinin kesilmesine rağmen suça konu hizmet nedeniyle kendisine verilen aracı iade etmediği olayda, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, katılanın karar celsesinde “Şikayetim devam etmektedir. Araçta henüz bize iade edilmemiştir. Zararım giderilmemiştir. Sanığın cezalandırılmasına karar verilmesini istiyorum.” şeklinde beyanda bulunması karşısında sanığın hüküm tarihine kadar katılanın zararını gidermediği anlaşıldığından, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama koşullarının belirlenmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin atılı suçun oluşmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108-152 sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması, 2-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün”, ve “600 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün”, “100 TL” ibareleri eklenmesi ve “TCK 53.madde gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.