23. Ceza Dairesi 2015/17883 E. , 2016/4998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama, kişilerin huzur ve sükununu bozma, cinsel taciz
HÜKÜM : Katılan sanık ... hakkında;
TCK"nın 86/2, 86/3-e, 62, 52/2-4 maddeleri uyarınca 3.000 TL adli para cezası
TCK"nın 105/1, 62, 52/2-4 maddeleri uayrınca 1.500 TL adli para cezası
TCK"nın 123/1, 62, 52/2-4, 51/1 maddeleri uyarınca 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına
Katılan sanık ... hakkında;
TCK"nın 86/2, 86/3-e, 62, 52/2 maddeleri uyarınca 3.000 TL adli para cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
TCK"nın 151/1, 62, 52/2, 51/1 maddeleri uyarınca 1.800 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama ve cinsel taciz suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile katılan sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, miktar itibariyle kesin olan hükmün ertelenmiş olması nedeniyle bu husus Cumhuriyet savcısına temyiz hakkı vermeyeceğinden, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran O yer Cumhuriyet savcısının haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
3- Katılan sanık ... hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan sanık ..."in eşinin arkadaşı olan müştekinin telefon numarasını bir şekilde elde ettiği ve cep telefonu ile müşteki Nermin"in kullandığı telefona 14/05/2012 tarihinden itibaren çağrılar yapmaya başladığı, daha sonra aynı tarihte arayarak kendisini tanıttığı ve müşteki ile birlikte olma talebini ona ilettiği, müşteki Nermin"in sanık ..."in tekliflerini reddettiği, sanık ..."in 14/05/2012 tarihinde saat 00:50 sıralarında müşteki Nermin"in bir mesaj daha göndererek müşteki ile birlikte olma isteğini yinelediği, 15/05/2012 tarihinde saat 21:00 sıralarında sanık ..."in müşteki Nermin"in oturduğu evin karşısına aracı ile gelip alkol almaya başladığı ve 21:32-21:53 arasında müşteki Nermin"in kullandığı telefona toplam 10 cevapsız çağrı bıraktığı, ayrıca bu zaman diliminde müşteki Nermin ile iki kez kısa süreli konuştuğu, müşteki Nermin"in durumu eşine bildirmesi üzerine çıkan kavga sonucu sanıki İbrahim"in olay yerinden araçla kaçması ile olayın son bulduğu, böylece sanığın müşteki Nermin"i ısrarla arayarak ve cevapsız çağrılar bırakarak onun huzurunu bozduğu anlaşıldığından kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 51. maddesine göre ancak hapis cezasının ertelenebileceği, adli para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesi
2-Hapis cezasının seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden "TCK"nın 51/1-2. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması, ayrıca hüküm fıkrasında adli para cezasına çevirmeye ilişkin kısımın başına "TCK"nın 50/1-a maddesi" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.