17. Hukuk Dairesi 2013/17088 E. , 2015/3360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının malik ve işleteni olduğu müvekkiline trafik sigortalı ... plakalı minibüsün 16.07.2010 tarihinde dava dışı ..."ın sevk ve idaresinde iken, ... plaka sayılı araca çarpması neticesinde karşı aracın hasarlanmasına ve araç içerisindeki yolcuların yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili tarafından sigorta kapsamında mağdurlara ödenen miktarın rücuen tahsili için davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kazaya karışan aracı, kaza tarihinden önce aralarında düzenledikleri kira sözleşmesiyle ... isimli üçüncü şahsa kiralamış olduğunu, işletenin aracı kiralayan ... olması nedeniyle meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, zira kira sözleşmesinde bu hususun ayrı bir madde olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kazanın oluşumundaki kusur durumunun ve hasar miktarının taraflar arasında ihtilafsız olup işleten sıfatının ihbarda bulunulan ..."a geçtiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davalının ... İcra Müdürlüğü"nün 2011/4305 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 15.477,71 TL asıl alacak ile 935,97 TL işlemiş faizi üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.
2- Dava, zorunlu trafik sigortacısının, zarar gören 3. kişilere ödediği tazminatın rücuen tahsili amacıyla kendi akidi olan sigorta ettiren aleyhinde başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ..., meydana gelen trafik kazası sonucu zarar görene ödediği miktarı değil, zarar görenin gerçek zararını ödediği miktarla sınırlı olmak üzere kendi sigortalısına rücu edebilir. Bu nedenle davacı tarafa, kazada yaralanan ve hasar gören araç sahibi üçüncü şahıslara ödeme yapılırken tazminat miktarının hesaplama şekli ve maluliyet oranı, indirim yapıldıysa nedenleri ve hangi kusur oranının esas alındığı açıklatılarak bunlara ilişkin belgelerin ibrazının sağlanması gerekirken bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadan verilmiş olması isabetli değildir.
3- 6100 sayılı HMK’nin 266. maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına verir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda ise mahkemece, kusur oranının ve hasar miktarının belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, kusur ve hasar miktarının taraflar arasında ihtilafsız olduğu belirtilmek suretiyle, davacı ... tarafından kazada yaralanan ve hasar gören araç sahibi üçüncü şahıslara ödendiği iddia edilen miktar esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Yukarıda anlatılan hukuksal veriler ışığında, davalının sorumlu olduğu gerçek zarar miktarının tespit edilebilmesi açısından kaza nedeniyle düzenlenen tüm belgeler ilgili yerlerden getirtilerek konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden tarafların itiraz ve savunmalarını karşılayacak biçimde denetime ve hüküm kurmaya elverişli kusur ve hasar konusunda bilirkişi raporu alındıktan sonra, davalının sorumlu olduğu gerçek zarar tespit edilip sonucuna göre bir verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme sonucu kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/02/2015 gününde oybirliğiyle verildi.