Tebliğname No : 11 - 2012/173467
MAHKEMESİ : İzmir 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2012
NUMARASI : 2012/262 (E) ve 2012/366 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
I- Sanık N.. Ç.. yönünden yapılan incelemede ise;
Sanığın 09/04/2012 tarihinde tebliğ olunan kararı, CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 30/04/2012 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık T.. K.. hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünde yapılan incelemede;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-Suç ve cezanın şahsiliği ilkesi gereği, sanık T.. K.."ün şirketi temsil yetkisinin bulunmaması ve sahte fatura düzenlemediğini savunması karşısında, faturaların her tavkim yılına ilişkin kanaat oluşturacak sayıda asılları getirtilerek üzerindeki yazı ve imzaların aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan mükelleflerden kanaat oluşturacak sayıda tanığın dinlenerek faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıklarının, gerektiğinde sanıkla yüzleştirme de yapılarak sorulması,
2-Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu bakımından ise sanığın ortağı olduğu ""K.....LTD"" şirketini suç tarihinde temsil yetkisinin bulunmadığı, defter ve belgeleri muhafaza ve ibraz yükümlülüğünün sanığa ait olmadığı cihetle, atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Aynı takvim yılı içerisinde düzenlenen son faturanın tanzim tarihinin suç tarihi olduğu cihetle, sahte fatura düzenleme suçlarında 21/12/2005 ve 03/02/2006 olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında 2005 ve 2006 olarak yazılması, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun 03/02/2010 olan suç tarihinin karar başlığında gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
b-Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 213 sayılı Kanun"un 5728 sayılı Kanun ile değişik 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının “bir yıldan”, “on sekiz ay”a yükseltilmesine ilişkin, 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanun"un 23. maddesiyle yapılan değişiklik nazara alınarak defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun işlendiği tarih itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin "18 ay" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini, kanuna aykırı,
c-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması, nedeniyle bu hususun yeniden değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, sanık T.. K.."ün kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.