19. Hukuk Dairesi 2016/13925 E. , 2018/792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın davalısı ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen dava davacısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen dava davacısı vek. Av. ... ile asıl dava davalısı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraflardan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl davada davacı vekili, davacı banka ile dava dışı ... Örme San. AŞ arasında 14 ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı ..."in bu sözleşmelerden 30/12/1996, 30/01/1997 ve 27/01/1997 tarihli sözleşmeleri kefil olarak imzaladığını, kredi borcu ödenmediği için giriştiği takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, borcun dayanağını oluşturan sözleşmelerdeki imzaların davalıya ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı banka ile davalı ... San. AŞ arasında 14 ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların bu sözleşmelerden 30/12/1996, 30/01/1997, 27/01/1997 ve 15/05/2007 tarihli sözleşmeleri kefil olarak imzaladığını, kredi borcu ödenmediği için giriştiği takibe davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, borcun dayanağını oluşturan sözleşmelerdeki imzaların davalılara ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davada takibe konu alacağa dayanak kredi sözleşmelerindeki imzanın davalıya ait olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, birleşen davada takibe dayanak sözleşmelerdeki imzaların birleşen davalı ..."ya ait olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle birleşen davalı ... yönünden davanın reddine diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı bankanın alacağının dayanağı olduğunu bildirdiği ve davalı ... ve birleşen davalı ..."nun imzasını taşıdığı ileri sürülen sözleşmeler 30/12/1996, 30/01/1997, 27/01/1997 ve 15/05/2007 tarihli olup, bilirkişi incelemesinde mukayese imzalar olarak celbedilen ve incelenen imzalar ise sözleşme tarihlerinden çok sonra atılan imzalardır. Sağlıklı bir imza incelemesi yapılabilmesi için mukayese ve tatbik imzaların sözleşmelerdeki tarihlere yakın ve öncesine ait olması zorunludur. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik delil ile düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, asıl davada davalı ... ve birleşen davada davalı ..."nun takip dayanağı sözleşmelerdeki tarihlerden önce ve yakın tarihli, attığı samimi imza asıllarının toplanarak, takip dayanağı sözleşmelerdeki imzaların davalı ve birleşen davalı ..."ya ait olup olmadığı konusunda yeterli incelemeyi ve değerlendirmeyi içeren bir bilirkişi raporu (Adli Tıp Kurumu, Grafoloji Uzmanı, vs.) aldırılarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Birleşen davada mahkemece yargılamanın sonlandırdığı duruşmada tefhim edilen hüküm fıkrasında, "3-Davanın davalılar ... Örme San. A.Ş ile Aynur ve ... yönünden kabulü ile; ... 8.İcra Müd.nün 2008/26104 takip sayılı dosyasında davacının davalılardan 3.086.083,28 TL asıl alacak, 212.168,00 Tl temerrüt faizi ve 10.608,40 BSMV olmak üzere toplam 3.308.859,68 Tl alacaklı olduğunun tespiti ile ancak talep aşılamayacağından davacının davalılardan 1.210.271 TL üzerinden itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren %75 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulamak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda devamına, Davalıların %40 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına," denildiği halde; gerekçeli kararda, 7-Birleşen davada davalılar ... Örme San. A.Ş ile ... ve ... yönünden kabulü ile; ... 8.İcra Müdürlüğü"nün 2008/26104 takip sayılı dosyasında davacının davalılardan 3.086.083,28 TL asıl alacak, 212.168,00 TL temerrüt faizi ve 10.608,40 BSMV olmak üzere toplam 3.308.859,68 TL alacaklı olduğunun tespiti ile itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren %75 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulamak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda devamına, 8-Birleşen davada davalılar ... Örme San. AŞ., ... ve ..."in hüküm altına alınan alacağın % 40’ına isabet eden 1.323.435 TL icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına," denilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye sebebiyet verilmiştir. Bu hal, HMK"nın m.298/2 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-birleşen davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-birleşen davalılardan alınarak davacı-birleşen davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dava davacısına iadesine, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.