Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14820 Esas 2015/3348 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14820
Karar No: 2015/3348

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14820 Esas 2015/3348 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/14820 E.  ,  2015/3348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçlunun, taşınmazını davalı akrabası ..."e, onunda amcasının oğlu ..."e devrettiğini bu tasarrufların mal kaçırma amacı ile yapıldığından iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili, satışın gerçe olduğunu muvazanın söz konusu olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi vermemiştir.
    Mahkemece, toplanan delil ve tüm dosya kapsamına göre satışın muvazaalı olduğunun ispatlanmadığından bahisle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 280/1 maddesine göre, malvarlığı boçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarını zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edileceği öngörülmüştür.
    Somut olayda, dava konusu taşınmaz borçlu tarafından borcun doğumundan sonra aynı köy nüfusuna kayıtlı davalı ..."e satılmıştır. Tanık olarak dinlenen borçlunun akrabaları, davalı ..."i aynı köyden olmaları nedeni ile tanıdıklarını belirtmiştir. Ayrıca diğer tanık anlatılarının borçlu ve satış yaptığı davalının aynı ... ilçesinde nakliye işi ile uğrştıkları da belirtilmiştir.Dosya içeriğinden borçlunun dava konusu taşınmazda her iki satışa rağmen içinde oturmaya devam ettiği sabit olup, bu durum hayatın olağan akışına da ayırıdır.
    Öte yandan Dairemizin 2013/14520 Esasa sayılı dosyasında yapılan incelemede, borçlunun babası ..."in de alacaklıya borçlu olduğu, onun da aynı şahsa yani ..."e taşınnmazını sattığı görülmüştür.
    Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirdiğinde, davalı ..."in borçlunun mali durumunu ve zarar verme kastını bildiği veya bilebilecek durumda olduğu, diğer davalı ..."in de ..."in amcasının oğlu olarak aynı şekilde borçlunun durumu hakkında bilgi sahibi olduğu gibi anılan şahsın taşınmazı 20.09.2010 tarihinde satın alamasına rağmen 12.10.2012 tarihli hacizde borçlunun taşınmazda oturmaya devam ettği sabittir.
    O halde mahkemece, davalı ... ve ..."in iyiniyetli olmadığı, borçlu ile birlikte mal kaçırma kastı ile hareket ettiklerinden davanın kabulüne vermesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın reddine vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 24.02.2015 tarihinde oybirliği ile verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.