Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26721 Esas 2016/3040 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/26721
Karar No: 2016/3040
Karar Tarihi: 05.04.2016

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26721 Esas 2016/3040 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından mahkum edilmiştir. Sanığın 16.500 TL'lik sahte çek kullanarak ticari işlemler yapması suçunun dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını oluşturduğuna karar verilmiştir. Sanık hakkında sahtecilik suçundan kurulan hüküm onanmış, dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm ise adli para cezasının hesaplanmasında yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur. 5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k) bentlerinde belirtilen hallerde adli para cezasının tayininde suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bir gün, bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği hatırlatılarak, hükmün adli para cezası kısmının \"500 gün\" yerine \"1750 gün\" olarak düzeltilerek onanması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda detaylı açıklamalar için TCK'nın 158/1-f-son, 52/2, 52/4, 53, 204/1, 53. maddeleri gösterilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2013/26721 E.  ,  2016/3040 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son, 52/2, 52/4, 53, 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, tanık ...’e bu tanığında katılana verdiği 20/11/2007 keşide tarihli,keşide yeri Mersin olan 16.500 TL’lik çekin keşidecisi olan ... tarafından düzenlenmeyen külliyen sahte olarak oluşturulmuş çekin yapılan incelemelerde keşideci imzasının ... eli ürünü olmadığı, sanığın, çekin nasıl ele geçtiğine ilişkin ticari hayatın akışına uyan mantıklı bir savunma yapamadığı, rıza dışı elden çıkan çeki bir şekilde ele geçirip sahte olarak doldurarak arkasını cirolamak suretiyle ticari işlemlerinde kullandığı, bunun bilirkişi raporunda da tespit edildiği şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    1)Sanık hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    2)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k)bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınarak yazılı şekilde uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin “500 gün” teriminin tamamen çıkartılarak yerine “1750 gün” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.