Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/26161
Karar No: 2016/3039
Karar Tarihi: 05.04.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26161 Esas 2016/3039 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, fikir birliği içinde hareket ederek sigorta şirketini dolandırmak amacıyla araç üzerinde haciz var diyerek sakladığı minibüsü aracın sahibi adına kayıtlı köydeki bir evin önüne bırakıp suç tarihinde aracın çalındığını belirterek sigorta şirketinden araç bedelini tahsil etmiştir. Mahkeme, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, sanığın hapis cezasının alt sınırının 3 yıldan, adli para cezasının miktarının da suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı şeklinde düzenleme getirildiği göz önüne alınarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, katılan şirketin suçtan doğan zararının giderilmiş olması sebebiyle etkin pişmanlığı dosyaya yansımayan sanığın hakkında TCK'nın 168/2. maddesi hükümlerinin uygulanamayacağına dair düzenlemeler de incelenerek hüküm bozulmuştur. TCK'nın 53. maddesi de sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği şeklinde düzenlemeler içermektedir.
Detaylı açıklamalar:
- Sanık, nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum ed
15. Ceza Dairesi         2013/26161 E.  ,  2016/3039 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık...... ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ......"un sigorta şirketini dolandırmak amacı ile fikir birliği içerisinde hareket etmek suretiyle,...... adına kayıtlı ve ona ait .....plaka sayılı minibüsü....köyünde bulunan ......"ın evinin önüne sözde araç üzerinde haciz var diyerek saklayıp daha sonra suç tarihinde .....Müdürlüğüne ...."un başvurarak aracının çaldırdığını belirttiği, bu başvuru ile birlikte sigorta şirketine de başvurarak araç bedeli olan miktarı sigorta şirketinden tahsil ettiği, aracın saklandığı yerden Emniyet görevlilerince bulunup katılan şirkete teslim edildiği şeklindeki olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik inceleme ile karar verildiğine ve savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın eylemine uyan TCK’nın 158/1-k maddesinde düzenlenen sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık suçunun cezasının suç ve hüküm tarihinde 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası olduğu, anılan maddede 03/04/2013 tarihinde yayımlanan 6456 sayılı Kanun"un 40. maddesi ile yapılan değişiklikle TCK"nın 158/1-son maddesi gereğince hapis cezasının alt sınırının 3 yıldan, adli para cezasının miktarının da suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı şeklinde düzenleme getirildiği gözetilmeden, uygulama yeri bulunmadığı halde TCK"nın 158/1-son cümlesi gereğince sanığın 3 yıl hapis cezası ve suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı göz önüne alınarak 3.600 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
2-Katılan şirketin suçtan doğan zararının, sanık ......."ın fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen....... tarafından giderilmiş olması karşısında; etkin pişmanlığı dosyaya yansımayan sanık .....hakkında TCK"nın 168/2. maddesi hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3-TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 05/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi